TARİH: 27 Haziran 2015
GAZETE/DERGİ: Birgün
Kutluğ Ataman Milliyet’e demeç vermiş. Başlığı şöyle: “Doğru Bildiğimi Söylediğimde Kimse Karışamaz” (http://www.milliyet.com.tr/-dogru-bildigimi-soyledigimde-/pazar/haberdetay/21.06.2015/2076782/default.htm). Bizim de söyleyebileceği doğrulara karışmak gibi bir niyetimiz yok ama Ataman yanlış biliyor, yanlış söylüyor. Hemen hemen her zaman.
Tipik Türk sağcı politikacılar gibi insanları “komünizm öcüsü”yle terbiye etmek istiyor. Bu kış komünizm gelir mi dersin Ataman? Neyse ki TOMA’lı polisi var Ataman’ın; korkmasına gerek yok. “İstanbul’un en büyük meydanı üzerinde Stalin posterlerini TOMA’dan daha korkutucu buluyorum” diye buyurmuş Ataman bey.
Stalin de nerden çıktı şimdi? Öleli 62 yıl olmadı mı Stalin’in? Ölür ölmez de SSCB’de hızla gözden düşmeye başlamadı mı? Gorbaçof döneminde bu süreç tamamlandı. Artık sosyalizm ya da isterseniz komünizm yok kapitalizm var. Yıl da 2015, 1950’lerde yaşamıyoruz.
Stalin ve Stalinizm, bir döneme aitti. O dönemde Hitler vardı, Mussolini vardı, General Franco vardı, Mareşal Pétain vardı, senatör McCarthy vardı. Var oğlu vardı kısacası. Faşizm ve emperyalizmin özellikle saldırdığı bir SSCB vardı. Bu dönemden tek öcü olarak Stalin’i bulmak için özel bir bakış ve bu bakışın da anakronik olması da gerek. Ben, o dünyanın tümünde katiyen yaşamak istemem: Almanya’da, ABD’de, Fransa’da, İspanya’da, Büyük Britanya’da, İtalya’da yaşamak istemem, sadece Stalin’in SSCB’sinde değil… Ama bugünün Rusya’sı o dönemi de aratıyor. 2012 yılında Hrant Dink Vakfı’ndan ödülünü alırken Uluslararası “Memorial” Hareketi’nin başkanı Alexander Cherkasov’un yaptığı konuşmada çok çarpıcı bir bölüm vardı: “Eskiden SSCB’de muhalifler tutuklanıyorlardı. Bugün Rusya’da muhalifler şiddet içermeyen eylemlerinden dolayı sistematik bir biçimde öldürülüyorlar.” (bkz.https://www.youtube.com/watch?v=UclgueXZiU8&list=PLbqvjoscZiLgK24vNK57PGWSkGSakXv8-&index=8; 13. Dakika civarı)
Pussy Riot üyeleri şanslılardandı mesela, hapse atıldılar sadece. Çok göz önünde olmasalardı muhtemelen yaşamıyor olacaklardı. Eşcinsellerin hali ise Rusya’da tam bir felaket. Muhalif olmamak da devletin gazabından kurtaramıyor insanları. Etnik (Çeçen olmak gibi) ve cinsel kimlikler de ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Komünist Stalin 1940’larda, 1950’lerdeydi. Kapitalizmin Putin’i, 2010’larda hüküm sürüyor. Hala öcü komünizmden söz etmek nasıl bir akıl? Söyleyelim, göbeğinden sermayeye bağlı bir akıl. Bu konuda Çağdaş Günerbüyük’ün Evrensel Kültür’de çıkan yazısı “Sahibin Kuzu’su: Kutluğ Ataman” yazısına bakınız (http://www.evrenselkultur.com/2015/06/sahibinin-kuzusu-kutlug-ataman/). Ataman’ın bir zamanlar Dev-Sol’cu olması aslında enteresan değil; zatı şahaneleri 12 Eylül sonrasının “eski solcu” kategorisine cuk oturuyor.
Peki İstanbul’un en büyük meydanı üzerindeki Stalin posterleri nedir? Taksim’de elbette Stalin posteri taşıyanlar olmuştur ama “meydanın üzerindeki poster” söylemi Gezi sırasında AKM’ye asılan pankartları akla getiriyor. Zaten Milliyet’teki söyleşinin bağlamında Gezi direnişi de var. AKM’ye Stalin posteri asıldı mı? Ben görmedim. Çekilen fotoğraflarda da yok. Deniz Gezmiş’i Stalin diye görmüş olabilir mi Ataman? Devlet şiddetinin mağduru, gencecik yaşında asılmış olan Gezmiş’i? Ondan mı korkmuş acaba? Korkma Ataman, sevgili polisin Gezmiş’i tutukladı ve sevgili devletin de astı. Tabii hayaletlerden korkuyorsan, o başka. Ne demişti Marx: “Avrupa’nın üstünde bir hayalet dolaşıyor.”
NOT: Bahsedilen videonun linkine yazının internet versiyonundan ulaşabilirsiniz.