TARİH:  13 Ocak 2007

GAZETE/DERGİ: Birgün

Devrim oldu mu, olmadı mı? 

Bükreş’in Doğusu çok iyi oynanmış ve özellikle ikinci yarısında keyif veren ve güldüren bir film. Merkezin peşinden sürüklenen taşranın ve taşralının başarılı bir portresi. 

Orijinal Adı: A fost sau n-a fost? Yönetmen: Corneliu Porumboiu Oyuncular: Mircea Andreescu, Teodor Corban. Interstate TR-RegularCondensed lon Sapdaru Türü: Komedi – Dram Ülke: Romanya 

İki bölümden oluşuyor “Bükreş’in Doğusu”. İlk bölüm filmin karakterlerini tanıtıyor. Romanya’nın küçük bir kasabasındayız ve burası Amerikan banliyösü ne kadar refah içindeyse, o kadar yoksul. Evlerin içi dökülüyor, arabaların içi benzin (daha doğrusu dizel) kokuyor. Noel babanın giysi seçenekleri birbirinden kötü. 

Manescu maaşını içkiye yatıran ve uçan kuşa borcu olan ayyaş bir öğretmen, Jderescu küçük bir yerel televizyon kanalının sahibi eski bir tekstilci, Piscoci bir emekli ve kasabanın Noel babası. 

Jderescu’nun derdi 22 Aralık 1989’da Çavuşescu’nun devrilmesinden önce kasabalarında bir halk hareketi olup olmadığını sorgulayan bir program yapmak. 

Romanya’nın kapitalizme geçişine devrim demek içime sinmese de filmde öyle geçtiği için öyle anmak durumundayım. 

Jderescu programa katılmaya söz veren konuklarından birine ulaşamıyor. Sonunda onun yerine ihtiyar Piscoci’yi çağırıyor. Diğer konuk ise Manescu. 

Dökülen bir televizyon stüdyosunda, kamerayı omuzda kullanmayı yeğleyen bir kameramanla program başlıyor sonunda. 

Manescu, arkadaşlarıyla birlikte, Çavuşescu kaçmadan sokaklara döküldüklerini iddia etse de, programa telefonla katılanlar aynı kanıda değiller. 

Bu arada programın en ilginç tele-konuklardan biri, eskiden istihbarat teşkilatının muhasebecisi olan bir yeni kapitalist oluyor. Su başlarını eskiden tutmuş olanlar yeni düzende de yollarını bulmuşlar ve buyurgan tonlarından hiçbir şey yitirmemişler. 

Aslında bir halk hareketi olmadığını kanıtlayan şeylerin başlıcası bu. Gücü ellerinde tutanlar aynı çevrenin insanları sonuçta. 

Halk yine ve belki de eskisinden de beter bir biçimde iktidarsız. Ama pek umurlarında değil bu durum. Yine de bir telefon, devrim sırasında oğlunu kaybeden bir annenin sesiyle yaşananların ağırlığını hissettiriyor. 

‘Bükreş’in Doğusu’ çok iyi oynanmış ve özellikle ikinci yarısında keyif veren ve güldüren bir film. Merkezin peşinden sürüklenen taşranın ve taşralının başarılı bir portresi. Filmin Cannes’da en iyi ilk filmlere verilen ‘Altın Kamera’ ödülünü kazandığını da belirtelim. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com