TARİH:  12 Mayıs 2006

GAZETE/DERGİ: Birgün

Pacino garantili tefecilik 

Orijinal Adı: The Merchant of Venice Yönetmen: Michael Radford Oyuncular: Al Pacino, Jeremy Irons, Joseph Fiennes, Lynn CollinsTürü: Dram-Komedi Ülke: İngiltere

Shakespeare’in eserinden uyarlanan film, Yahudilerin mülk edinmelerinin yasak olduğu 16. yüzyıl Venedik’inde geçiyor. Yapım, günümüz İsrail’i ve Filistinlileri de akla getiriyor. 

Al Pacino çok enteresan bir oyuncu. Çoğu filmdeki oyunculuğu bana yorucu, fazlasıyla dışavurumcu gelir. Shakespeare metinleri de öyle. Fazlasıyla doludur diyaloglar; her söylenen cümle üzerinde düşünmeye zorlar okuru ya da izleyiciyi. Fakat bir Shakespeare metniyle Al Pacino yanyana gelince tadına doyum olmaz bir gösteri çıkıyor ortaya. Sanki Pacino, oyunun bütün ağırlığını sindirip bize hafifleterek sunuyor. Bunu Shakespeare’in “III: Richard”ını, “Richard’ı Ararken” adıyla sinemaya uyarladığında da yapmıştı, “Venedik Taciri”nde de yapıyor. İki yorucu öğe büyüleyici bir simyasal etkileşim yaşıyor ve bambaşka bir şey çıkıyor ortaya. 

“Venedik Taciri” filminin iki saati aşan süresi boyunca keşke bütün sahnelerde Al Pacino olsa diyor insan. 

O, perdede göründüğünde dağılmaya yüz tutan ilgimiz birden canlanıyor. Söylediği her sözcük ifade edilebilecek en iyi şekli buluyor, her mimik her jest tam 12’den vuruyor. Pacino ağır bir metinle karşılaşınca mümkün olduğunca alçak perdeden oynuyor, hafif metinlerde ise kendini kapıp koyuveriyor sanki. 

“Venedik Taciri”nin en dramatik kahramanı olan Yahudi tefeci Shylock’ı canlandırıyor Pacino. 

16. yüzyıl Venedik’inde, Yahudilerin mülk edinmeleri yasak. Tefecilik zengin olmanın tek yolu onlar için. Ama zengin olsalar bile, Hıristiyanlıkta da İslamda olduğu gibi haram sayılan faiz geliri elde ettiklerinden aşağılanıyorlar. 

Bir gettoda yaşamaya, Yahudi olduklarını gösteren kırmızı bir şapka giymeye mahkûm ediliyorlar. 

Sırf Yahudi oldukları için her gün yüzlerine tükürülüyor ve hakaretlere maruz kalıyorlar. 

Shylock’un yüklü alacağı 

Filmin başında Dük Antonio’nun (Jeremy Irons) Shylock’un yüzüne tükürdüğünü görüyoruz. Aynı Antonio daha sonra Shylock’tan sevgilisi Bassanio (Joseph Fiennes) için borç isteme durumuna düşüyor. Bassanio güzel ve zengin Portia’yla (Lynn Collins) evlenmek ve böylece borçlarından kurtulmak istiyor ama Portia’ya kur yapabilmek için bile belli bir miktar paraya ihtiyacı var. 

Shylock parayı bir koşulla veriyor: Eğer zamanında geri ödenmezse, Shylock, Antonio’nun vücudundan yarım kilo et kesecek. Hem de kalbine en yakın bölgeden. Ve Antonio parayı zamanında ödeyemiyor. 

Shakespeare döneminin antisemitizmiyle temelde uyumlu bir karakter yaratmışsa da filmde yine de Shylock bir insan olarak karşımıza çıkıyor. 

Hıristiyan egemenleri eleştirirken ona hak vermemek mümkün değil. Ama acımasızca intikam alırken ondan nefret etmemek de öyle. 

“Venedik Taciri” ister istemez günümüz İsrail’ini ve Filistinlileri de akla getiriyor. Ne yazık ki filmin Bassanio ve Portia arasındaki aşk ilişkisini anlattığı bölümleri Shylock ve Antonio arasındaki mücadele kadar enteresan değil. 

Fakat yine de Al Pacino için “Venedik Taciri”ni görmekte yarar var. Pacino tam bir oyunculuk dersi veriyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com