TARİH: 12 Mayıs 2006
GAZETE/DERGİ: Birgün
Dünyanın en hızlı ihtiyarı
Orijinal Adı: The World’s Fastest Indian Yönetmen: Roger Donaldson Oyuncular: Anthony Hopkins, Diane Ladd, Paul Rodriguez, Jessica Cauffiel Türü: Macera – Dram Ülke: ABD
Efsane Adam’ın özünde bize söylediği şu: ‘Hayallerinize bağlı kalır ve kararlılıkla onların pesinden giderseniz başaramayacağınız şey yoktur’. Her zaman doğru olmasa da güzel söz. Ama bu sözün genellikle bireyciliği yüceltmek için kullanıldını ve piyasanın bu savı ileri süren bir sürü Hollywood filmiyle dolu olduğunu biliyoruz.
“Efsane Adam” yani filmin kahramanı Burt Munro’nun (Anthony Hopkins) hayali de aslında “bana ne” dedirtecek birden bir hayal. Motosikletinin ne kadar sürat yapabildiğini öğrenmekten ibaret Munro’nun bütün derdi. Ama “Indian” marka motosikleti 1920’lerden kalma ve yıl 1967. Munro’nun kendisi de motosiklet yarışlarına katılacak yaşı hayli aşmış; üstelik kalbi tekliyor ve oldukça da yoksul ve de dünyanın dibinde Yeni Zelanda’da yaşıyor (kendi tabirleriyle “down under”da, yani “altta aşağıda”. Munro’nun ne kadar hız yapabildiğini ölçebileceği ortam ise ABD’de Salt Lake City civarındaki kurumuş tuz gölü yatağı. Burada düzenlenen yarışmalara katılabilmek için Munro’nun önce uçak bileti parasını denkleştirmesi, sonra da Los Angeles’tan başlayan uzun bir yolculuğa çıkması gerekiyor. Filmi, bütün klişe ve ağır duygusallık kokan kimi sahnelerine ve özellikle de iç bayan müziğine rağmen yukarı çeken bir şeyler var. Azraili ensesinde hisseden Munro’nun herkesin gardını indirmesini sağlayan insancıllığı ve yolculuğu boyunca karşılaştığı “dışardakiler”le kurduğu ilişkiler bunların başında geliyor. Biraz da David Lynch’in bizde gösterime girmeyen “Straight Story”sini hatırlatan bu yolculuk sırasında Munro mavi gözlü zenci bir travesti, yaşlı bir Kızılderili, Vietnam’a gönderilmiş ve iznini kullanmak üzere memleketine dönen bir asker ve dul bir kadınla tanışıyor. Sonuncusuyla bir gecelik aşk da yaşıyor. Bir ayağı çukurda, yoksul Munro gibi tanıştığı insanlar da ezilen, dışlanan ve değer verilmeyenlerden oluşuyor. Ve Munro bir anlamda hepsinin sözcülüğünü üstleniyor. Filmin orijinal adında “dünyanın en hızlısı” olarak betimlenen “Indian” (“Kızlılderili”anlamına geliyor) marka motosiklete de değinmek lazım. 40 yaşındaki bu motosiklet Munro tarafından modifiye edilmiş ve aslında yarışlara katılma koşullarına uymuyor. Munro’nun koyun yünü fanilası ve düğününde giydiği takım elbisenin parçası olan pantalonu da öyle. Ama Munro’nun kararlılığı yetkilileri ikna ediyor sonunda.
Ne kadar bireysel bir amacı olursa olsun “imkânsızı isteyen” ve bu isteğinin “gerçekçi” olduğunu da kanıtlayan Munro’ya şapka çıkartmak lâzım. Üstelik de hız gibi gençlikle özdeşleştirilmiş bir alanda bunu başarıyor Munro. “Efsane Adam” derine inmek gibi bir derdi olmamasına ve kusurlarına rağmen iç ısıtan bir film. Kendinizi iyi hissetmek için iyi bir seçenek. Efsanevi oyuncu Anthony Hopkins’in mükemmel oyunculuğu da cabası.