TARİH:  10 Mayıs 2014

GAZETE/DERGİ: Birgün

Uyumsuz çiftin yolculuğu 

Orijinal adı: Philomena Yönetmen: Stephen Frears Oyuncular: Judi Dench, Steve Coogan, Sophie Kennedy Clark Ülke: İngiltere, Fransa, ABD

Peter Mullan 13 yıl önce bizde “Günahkar Rahibeler” gibi berbat bir adla gösterilen filmde Magdalene Manastırları’nın korkunç ortamını anlatmıştı. Bu Katolik kurumlarda “kötü yola düşmüş” yoksul ve genç kadınlar, ağır isçilikle ve sürekli aşağılanmayla “ıslah ediliyorlar”dı. Genç kadınların emeklerinin sömürülmesi yetmezmiş gibi, çocukları da Amerikalılara satılıyor ve manastıra gelir elde ediliyordu. Kurumsallaşmış dinin en iğrenç hallerinden biriydi bu manastırlarda yaşananlar. O kadar ki İrlanda Hükümeti geçen sene Magadalene Manastırları’nda eziyet gören kadınlardan resmen özür diledi. 

Uyumsuzluğun birlikteliği 
Umudun Peşinde bir Magdalene kurbanı olan Philomena Lee’nin 50 yıl önce Amerikalı bir çifte satılan çocuğunu arayışını anlatıyor. Ama bu yolculuğun tek kahramanı Philomena değil; İşçi Partisi’ndeki basın danışmanlığı görevinden atılmış eski gazeteci Martin Sixsmith bu yolculuğun diğer kahramanı. Martin bu hikâyeyle gazeteciliğe dönerken, Philomena da oğluna kavuşma hayallerini kuruyor. Martin orta sınıf, entelektüel ve atesitken, Philomena işçi sınıfı, avam ve dindar. Bu iki uyumsuzun birlikteliği tabii ki komik durumlar üretiyor. Kendini beğenmiş ve ukala Martin cahil ama sağduyulu Philomena’dan elbette hayat dersleri alıyor. Martin’de Steve Coogan, Philomena’da Judi Dench çok iyiler. Hele Dench süper. Pembe dizi türünden bir aşk romanını allandıra ballandıra bir anlatışı var ki, dinlemeye doyum olmaz. 

Şekere bulanmış bir film 

“Umudun Peşinde” keyifle izlenen, Katolik kurumlara birkaç da yumruk sallayan ama nihayetinde şekere bulanmış bir film. Keyifle izleniyor. Tabii söylenecek ya da söylenmesi geleken çok daha sert şeyler de var. Kilisenin yanı sıra, yoksulluğu üreten düzenden başlayıp, kiliseyle işbirliği yapan hükümetlere kadar dayağı hak eden başka bazı şeyler de var. Filmin Philomena’nın affediciliği ile Martin’in sert eleştirelliği arasında salındığını söylemek mümkün. “Philomena” Venedik’te en iyi senaryo ödülünü kazanmıştı, başka birçok uluslararası ödülün yanı sıra.  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com