TARİH:  7 Şubat 2015
GAZETE/DERGİ: Birgün

Seyrederken uyuyakaldığım bir film hakkında yazmamam gerektiği söylenebilir. Ben de neden uyuduğumu anlamaya çalışacağım, bunu anlarken film üzerine yazacağım.
“Turist” türü filmler için bir kavram uyduracağım önce: Yellengiz. Bu kavramın adını uydururken İngilizce’deki artsy fartsy sözcüğünden yola çıktım. İngilizce’de art’ın sanat, fart’ın ise yellenmedeki yel olduğunu söylemekle yetineyim.
Yellengiz (yel ile artiz, hadi len’in len’i aracılığıyla birleşiyor, art düşüyor) sinema nasıl bir sinema? Anlattığı şeyi çok önemli, yaptığı şeyi çok sanatsal sanan bir sinemadan söz ediyorum. Turist bize mutlu bir aile tablosu çizerek başlıyor. Demek ki ne olacak? Bu tablo bozulacak, darma duman olacak. Of be anam, biliyoruz öyle olacağını. En azından ‘Blue Velvet’teki beyaz bahçe çitlerinden, el sallayan itfaiyecilerden beri biliyoruz. Haneke’nin “Tehlikeli Oyunlar”ından beri biliyoruz.

FİLM İŞİNİ BECEREMİYOR 
Hele bir de kar manzaralarının üzerine Vivaldi’den Yaz’ı koymuşsan, nasıl ters köşeye yatacağımızı çok iyi biliyoruz. Ailenin babası bir an panikler ve kendi hayatını korumaya çalışırken, karısını çocuklarını unutuverir. Bir şey olduğu da yoktur aslında, bir kar bulutu oturdukları kafenin üstüne gelmiştir, o kadar. Mesela birkaç yıl önce İFF’de Altın Lale’yi kazanan “The Loneliest Planet”de (En Yalnız Gezegen) olduğu gibi, bir silah doğrultulmamıştır kahramanların üstüne. Ama aile babasının bu korkusu, aile dinamiklerini sarsacaktır yine de. Film bu durumu deşme iddiasında. Ama çok beceriksizce yapıyor işini. Hiçbir yere çıkmayan bir sürü çıkmaz sokakta dolaşıyor film. Mesela adam, itiraflarda bulunuyor, karısına “Seni aldattım” diyor. Ve hiçbir şey olmuyor, kadın hesap sormuyor. Adam, bir kadınla kur yapmaya hevesleniyorsa da, yanlış alarm olduğu ortaya çıkıyor. Niye? Bilmem ki niye. Öylesine işte. Karda kayboluyorlar, adam kadını kucaklıyor ve kahraman oluyor?! Kadın otobüste panikliyor ve herkesi peşinden sürüklüyor, otobüsü terk ettiriyor. Şoför basıp gidiyor?!! Kimse, tur şirketine telefon etmiyor. Adam sigara içiyor?!! Kızı şaşırıyor.

ANLATACAĞIN YOKSA!
Yahu tamam, korku önemli. Ben de bu konuda bir kısa film yaptım ömr-ü hayatımda mesela. Ama kısa film yaptım. Anlatacak bir şeyin yoksa kısa film yap kardeşim. Sündüre sündüre, yellengiz bir film yapacağına, haddini bil. Ya da The Loneliest Planet gibi daha düzgün bir film yap. Uzun planlar, muğlak, bir yere varmayan, her şeyi seyircinin yorumuna bırakan sahneler çok sanatsal olmuyor, yellengiz oluyor olsa olsa. Arada sırada gözümü açıp baktığımda gördüklerim hep böyleydi. Ben de sıkılıp gözümü kapıyordum. “Turist” hakkındaki fikrim budur.       
Not: Artsy fartsy için entel dantel de kullanılabilir elbette. Ama bana nedense yetmedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com