TARİH:  20 Haziran 2009
GAZETE/DERGİ: Birgün


‘Teklif’ son derece sıradan bir romantik komedi.  Ama patlamış mısır eşliğinde ‘mutlu son’ istiyorsanız başka…
Bu haftanın seyrettiğim iki filmi de bin kez örneğini gördüğümüz türden filmler. ‘Teklif’ son derece sıradan bir romantik komedi. Hoş anları var elbette. Yani türü seviyor, patlamış mısır eşliğinde hoş mekânlarda hoş görünümlü insanların kavga edip, barışmalarını ve muratlarına ermelerini seyretmek istiyorsanız buyurun.

ÖPÜCÜK MASALI
Kurbağa prens ve cadı masalı diyebiliriz “Teklif”e. Cadı büyük bir kitap yayınevinin yöneticisi bir kadın yani Margaret. Kurbağa ise onun kölesi ve kişisel asistanı olan bir erkek yani Andrew. Cadı ve kurbağa öpüştüklerinde büyü bozuluyor ve kahramanlarımız prens ve prensese dönüşüyorlar. Oraya da şöyle geliyorlar: Margaret tam bir faşist yönetici, demokrasilerin olmazsa olmaz unsuru.Kanadalı olduğu için ve bir takım bürokratik işlemleri yapmadığı için ABD’den kovulma aşamasına geliyor. Köpek muamelesi çektiği asistanı Andrew’la evlenerek ülkede kalmaya ve işini kaybetmemeye karar veriyor. Andrew’ın da işte kalmak için başka çaresi olmadığından kabul ediyor. Ama gerçekten bir ilişki içinde olduklarını da ispatlamaları lazım çünkü peşlerinde aksini ispat etmeye pek hevesli bir bürokrat var. Böylece çift Andrew’ın memleketine aile ziyaretine gidiyorlar. Aaa, meğerse bizim köle Andrew Alaska’nın Sabancı’sı bir ailenin mensubu değil miymiş!! Yani aslında kurbağa memleketinde zaten prensmiş de kimsenin haberi yokmuş.
Aslında bu aşamada cadının öpmesine de pek gerek kalmıyor ama cadının da dönüşmesi lazım. Cadımız da öksüz ve yetim bir kız çocuğu olduğu için meğerse ailenin ne değerli bir şey olduğunu unutmuş bir garibanmış. Orada yaşanan sevgi yumağı karşısında kaskatı Margaret güneşte kalmış margarin kıvamına gelecektir elbette…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com