TARİH: 27 Haziran 2009
GAZETE/DERGİ: Birgün
Yat Geçer*
Bilimsel literatürde nemfoman sözcüğü pek kullanılmazmış. ‘Bir Kadının Seks Günlüğü’ filminin kahramanı Val için bu kavramı kullanmadan önce iyi ki biraz internette dolaşmışım. Nemfomani fakat, günlük dilde kullanılan bir kavram. Kadında aşırı cinsel istekliliğe verilen bir ad. Ama aşırıyı tanımlayan ne ve kim? Kültürden ve ahlâki bakış açısından bağımsız bunu yanıtlamak mümkün değil. Ve tabii ki erkekte bir hastalık olarak görülmeyen cinsel fetihlerin, kadınlarda sorun olarak görülmesini normal mi kabul edeceğiz?
SEKSİ SATMAKLA MEŞGUL
Fakat Val mutsuz biri, dolayısıyla onun bir sorunu olduğu için, nesnel olarak da bir sorun olduğunu kabul etmek durumundayız. Val, erkeklerle aşk yaşamadan bolca cinsel ilişki yaşıyor. Fakat aynı zamanda kendi sözcükleriyle ‘bir kadın olduğu için’ mutlu da olamıyor. Muhtemelen sevilemeyeceğini düşünüyor ve erkekleri bir mesafede tutuyor. Fakat sevgiye ve ilgiye de ihtiyacı olduğu için bu ihtiyacını kendini sakınmasızca onlara sunarak yerine getiriyor.
Sonunda partnerinden ve işinden olunca, hayatında yeni bir sayfa açılıyor ve bir erkekle duygusal ilişkiye giriyor. Filmin iyi yanı Val’in sorunlarına ucuz çözümler önermemesi. Yani Val hayatının erkeğini bulup, evlenip bir aile kuramıyor. Aşk da yürümüyor ve Val randevuevinde çalışmaya başlıyor. Mazoşist damarını da keşfediyor. Suçluluk duygusuyla kendisini cezalandırmak istiyor belki. Film ‘evlilik kurtuluştur’ gibi ucuz bir çözüm getirmezken, ‘sorun mu, ne sorunu?’ noktasına gelerek başka bir ucuz çözüme bağlıyor işi. Tabii filmin tek kusuru bu değil.
Filmin zaten derdi çok da ‘nemfomani’yi anlamak değil. İnsanın karmaşık sorunlarına bir kavrayış getirmekten çok, seksi satmakla fazlasıyla meşgul bir film ‘Bir Kadının Seks Günlüğü’.
*M. Mungan’a saygılarımızla