Tarih: Nisan 1998

Gazete/Dergi: Roll

“OK Computer”ın başarısı nasıl açıklanabilir? Belki de adından başlamalı. “Tamam bilgisayar”. Bilgisayara verilen bir cevap mı bu? Eğer öyleyse, şunu söyleyebiliriz. Anlatılan yabancılaşmış insanın hikayesidir. Kendisine hizmet etmesi gereken makinelerin hizmetine girmiş insanın. Bant sisteminde çarkın bir dişlisi gibi çalışan insanın değil, hizmet sektörünün sanayi sektöründen daha büyük hale geldiği günümüzde bilgisayar klavyesi ve ekranının bir uzantısı haline gelmiş insanın hikayesi anlatılan. Bir de belki şu açıdan bakılabilir. Radiohead, bir anlamda 70’lerin progressive rock çizgisinin devamı. 90 sonlarıyla 70’ler arasında bir paralellik olmalı. Sinemada karşımıza sık sık çıkıyor 70’ler (“Boogie Nights”, “Buz Fırtınası”, “Jackie Brown”). 70’ler toplumcu bir düşün yenilgisinin ardından yaşanmıştı, 90 sonlarıysa ABD ve İngiltere’de muhafazakar partilerin yenilgisinin, bireyci bir düşün iflasının ardından yaşanıyor. Belki de iki dönem arasında böyle bir ortaklık var. Kendi düşünü henüz oluşturamamış dönemler. “OK Computer” bunu yakaladı. Ama iki dönem arasında paralellikten çok simetri var. 70’leri Sex Pistols’ın punk’ı kapamıştı, 90’ları ise Nirvana’nın punk’ı açtı. Eğer bu simetri sürerse, 68’in yeni bir versiyonunu yaşamayı umut edebiliriz. 

Ve tabii yeni kuşaklar üzerinde etkisini hiç yitirmeyen Pink Floyd, Genesis gibi toplulukların yerinin dol durulamamış olmasının da rolü var. Bir sürü eleman değişikliğinden sonra ruhunu ve inandırıcılığını yitiren bu topluluklardan bayrağı devralacak kimse de çıkmamıştı. Radiohead bu boşluğu doldurdu. Güzel doldurdu. İhtiyacımız varmış. Yazı bitti. Bastıracağım. Bilgisayarım soruyor: OK mi? OK Computer. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com