TARİH: 19 Eylül 2009
GAZETE/DERGİ: Birgün
Çok eşlilik kâbusu
Bu hafta kötü Türk filmleri haftası. ‘Sizi Seviyorum’ gördüklerim içinde (‘Sonsuz’u seyretmedim) yine de diğerlerinden daha iyi. Aslında film umduğumdan iyi başladı ama beklentilerim zaten en alt düzeydeydi. Önce anafikir: Erkeklerin, farklı farklı kadınlarla birlikte olma fantezisi hiç de sanıldığı kadar iyi bir şey değildir! Kadınlarsa… Onlar zaten tek bir erkekle evlenmekten başka ne isterler ki? Mesele kısacası, erkekleri tek bir kadınla birlikte olmanın daha iyi bir şey olduğuna ikna etmekten ibaret.
Filmin erkek kahramanı Erkut (Emre Altuğ) nereden geldiği belli olmayan servetiyle muhteşem bir villada yaşamaktadır. Herhangi bir üretken faaliyeti yoktur. Filmin başında Erkut, tatilinden erken dönen sevgilisi Eda (BirceAkalay) tarafından bir başka kadınla basılır. Eda, Erkut’u terk eder ama aklından da çıkaramaz. Erkut da Eda’yı hâlâ sevmektedir. En yakın arkadaşı Gökhan (Durul Bazan), onu sürekli Eda’nın geri dönme ihtimali karşısında uyarır. Gökhan’a göre, Eda dönerse, bu kesinlikle bir intikam planı içinde olduğunun göstergesi olacaktır. Ve Eda döner. Fakat ne Gökhan ne de Erkut bir intikam planını nedense düşünmezler. Film, buraya kadar idare ediyor. Ama ne zaman ki Eda’nın ipe sapa gelmez intikam planı filmin eksenini oluşturmaya başlıyor, film de çekilmez bir hale geliyor. Eda gittiği, falcıdan bir planla geri dönmüştür. Planın uygulaması ise şöyledir: Erkut her sabah kalktığında yatağında farklı bir kadınla uyanıyor ve o kadın ona kendisinin Eda olduğunu söylüyor. Erkut delirdiğini düşünmeye başlıyor, doktorlara filan gidiyor. Kül yutmaz Gökhan da hiçbir şeye uyanamıyor. Ve film 9 kere aynı hikayenin benzer bir versiyonunu sahneleyerek devam ediyor. La havle dedirtene kadar. Sonunda Erkut tabii ki gerçek Eda’nın kıymetini anlıyor. Emre Altuğ rolünü başarıyla oynuyor. Başka da bir övgü sözcüğüm yok bu film için. Bir sorum var fakat, Bienal tadında sorarsak: Erkut neyle yaşıyor?