TARİH: 12 Mart 2011
GAZETE/DERGİ: Birgün
Mezhep meselesi
Çorum katliamı gibi tarihimizin kanlı olayları sinemada anlatılmadı. Çorum’da Aleviler, faşistler ve onlarla işbirliği yapan sıradan Sünni vatandaşlarca katledilmişti. Bu acılar, konuşulmadı, tedavi edilmedi. Bunların yeniden yaşanmaması için bir şey yapılmadı. Zaten yeniden yaşandı da Sivas’ta. Aleviler hâlâ ikinci sınıf vatandaş. Alevilerin önemli bir kısmı hâlâ korkudan kimliğini gizliyor. Sünniler gibi davranıyor, oruç tutuyor, başını bağlıyor vs.
Saklı Hayatlar bu konuları gündeme getirmekle çok önemli bir iş yapmış. Çorum’daki katliamdan kaçan bir Alevi bir ana kızın öyküsü bu temelde. Genç kız tıp okuyor ve makine mühendisliği okuyan ama fotoğrafçı olmak isteyen devrimci bir gence abayı yakıyor. Ama devrimci genç hem Sünni hem de bir emekli komiserin oğlu.
Aleviler de Sünniler de birbirlerine karşı önyargılarla dolular ve aileler gençlerin birleşmelerine karşı çıkıyorlar. Romeo ve Juliet hikâyesi yani. Film mezhep çatışması ve travmalarımız konusunda söylenmemiş şeyleri söylemesiyle artı puan alırken, bu klasikleşmiş aşk ilişkisine yeni bir şey katmayarak ve klişelere başvurarak etkisini kaybediyor. Genç kız rolündeki Ceren Hindistan ise akıllarda kalacak özel bir fiziğe sahip.