TARİH: 20 Haziran 2009
GAZETE/DERGİ: Birgün
17 Yeniden
Filmimiz tam bir kaybeden olan Mike’ın hayatını anlatıyor. Mike, kız arkadaşı hamile kalınca onunla evlenip çalışmaya başlıyor ve sonra bir mucize oluyor ve Mike17 yaşına geri dönüveriyor
Hayata yeniden başlamak için bir şans verilse, insanlar kaderlerini değiştirirler miydi? Evlenmiş ve iki çocuk sahibi olmuş erkek kahramanı adına, hayır, diyor filmimiz. Bu şansı yeni bir başlangıç, farklı bir kariyer için kullanmaz, başarısızlıklarla dolu hayatına devam ederdi. Bir farkla ki, ailesine daha fazla önem verir, iyi bir baba olmak için daha fazla çaba harcardı. Olabilir.
GENÇLİK GERİ GELİR Mİ?
Filmimiz tam bir kaybeden olan Mike’ın hayatını anlatıyor. Mike, kız arkadaşı hamile kalınca onunla evlenip çalışmaya başlıyor ve hem basketbol kariyerini hem de eğitimini bir kenara itiyor. Sonuç: İşinde yeniyetme yuppie yöneticilerce önemsenmeyen, hak ettiği işleri genç çıtır kızlara kaptıran (şu kadınlar mahvediyor hep Mike’ı), evinde ne kızı ne de oğluyla iletişim kuramayan, karısı tarafından terk edilmek üzere olan bir adam portresi. Ve sonra bir mucize oluyor, her şey aynı kalıyor ama Mike 17 yaşına geri dönüyor. Zaman aynı kalıyor ama Mike kendi zamanında geri gidiyor. Hadi bakalım, şimdi ne yapacak? Basketbol ve üniversitede başarıdan başarıya koşacak mı? Yoksa?
Filmin kaderci ve muhafazakâr bir yaklaşımı var. Geçliğine geri dönmüş Mike bir noktada sınıf arkadaşlarına cinsellik konusunda öyle muhafazakâr bir ders veriyor ve onları öyle etkiliyor ki… Tabii bunu kızını birlikte olduğu serseriden uzaklaştırmak için yapıyor ama, bütün gençlerin derinden etkilenmesine ve prezervatif almayı ve cinsel ilişkiyi reddetmelerine ne demeli?
Baba-kız arasındaki, babanın isteği hilafına gelişen cinsel yakınlaşma ise filmin en risk aldığı anları oluşturuyor. Ama tabii ki, seyirciyi fazla zorlamadan oluyor bitiyor her şey. Yaşasın aile diyoruz hep birlikte ama demekle olmadığını herkes biliyor.