TARİH: 20 Nisan 2011
GAZETE/DERGİ: Birgün
Kaçak oynamak
Polİtİk konulara yarım ağız dokunan, utangaçça bir şeyler söyleyen filmlerle dolu sinemalar. Açık açık tavır almak çok zor demek ki; ister Avrupa’da ister Amerika kıtasında olun durum değişmiyor. Jerzy Skolimowski kaçak Talibanıyla, Christopher Boe ise paranoyak yazarıyla Ortadoğu’da günümüzde yaşananlara dair bir şeyler söyler gibi yapıyorlar ama ne yapıp edip kendi kendilerini ayaklarından vurmayı ve etkisizleşmeyi başarıyorlardı. “İçimdeki Yangın” da, Lübnan-Filistin-İsrail’e dair bir şeyler anlatıyor ama bunu ülkelerin adlarını bir kere bile anmadan anlatmaya çalışıyor. Sorunun temelde İsrail’e dair bir eleştiri getirmekle ilgili olduğuna inanıyorum. İsrail’den eleştirel bir dille söz etmek, derhal anti-semitist olmakla suçlanmanıza ve aforoz edilmenize neden olabilir. Yönetmen de bundan kaçmak için her şeyi belirsizleştirmiş. İsrail’in Lübnan işgalinin adını koymazsanız, Sabra ve Şatila katliamlarını belirsizleştirirseniz, ne dediğiniz anlaşılmaz. Nitekim konular hakkında bilgi sahibi olmayanların, her şeyi yanlış anladıklarını gözlemledim. Filmin bir de annesine tecavüz eden ve kardeşlerinin babası olan oğul öyküsü var. Oraya girmek de içimden gelmiyor doğrusu.