TARİH: 4 Ekim 2008
GAZETE/DERGİ: Birgün
Kartal Göz filmi, Amerika’nın İslam paranoyasına hizmet ediyor. Ama bu noktadan sonra paranoyanın hedefi değişiyor, içerdeki bir düşmana yöneliyor. Bu düşman, masumların öldürülmesine neden olan politikacılar değil…
Kartal Göz ABD’nin Ortadoğu’da sık sık yaptığı ‘hata’lardan biriyle başlıyor. Amerikan uçakları bir düğün yerini bombalar, onlarca masum insanı öldürür, ardından da yertkililer “pardon” der ya öyle bir duruma tanık oluyoruz. Amerikan casus uçakları Ortadoğu’da bir cenaze törenini gözlemektedir ama yetkililer bunun gerçek bir tören mi yoksa çok aranan bir düşman ‘lider’in gizli eylemlerinden biri mi olduğuna karar verememektedir. Eğer, kötü adam gerçekten oradaysa, seyirciye buranın bombalanması meşru gösterilir. Oysa yabancı bir ülkede, yargısız bir infaz yapılacaktır ve sadece aranan kişi değil başka birçokları da ölecektir. Bunda bir sorun yoktur. Sorun sadece görüntüdeki kişinin gerçekte aranan terörist olup olmadığının kesinlikle saptanamamış olmasındadır.
Herhangi bir yabancı ülkenin, ABD ya da başka bir Batı ülkesinde böyle bir infaz gerçekleştirmesi kabul edilebilir mi? Elbette hayır. Ama dediğim gibi sorun oranın bombalanmasının temelden yanlış olup olmadığı değildir. Konjonktürel olarak doğru olup olmadığıdır. Bilgisayarlar yeterli kanıt göremezler ve bombalanmasın derler ama ‘başkan’ bombalayın der. Ve hata eder, sadece masum insanlar ölür. Ardından da Amerika’da bir dizi intihar saldırısı gerçekleşmeye başlar. Ortadoğulular masum insanların katlinin intikamını almaktadır.
İÇERDEKİ DÜŞMAN
Gerçek dünyada bu mümkün olsaydı ABD’nin kan gölüne dönmüş olması gerekirdi ama 11 Eylül’den beri ABD’de tek bir bomba bile patlamadı. Irak’ta ise neler olduğunu anlatmaya gerek yok. Film, Amerika’nın İslam paranoyasına hizmet ediyor. Ama bu noktadan sonra paranoyanın hedefi değişiyor, içerdeki bir düşmana yöneliyor. Bu düşman, masum insanların öldürülmesine neden olan politikacılar değil. Teknoloji deyip geçelim, fazla açık etmeden filmin sürprizini. Ne kadar hatalı olsalar da kanlı canlı insanlar, yine bizdenler. Ya onların yerini makineler alsaydı? Mazallah, ‘Kartal Göz’de olanlar olurdu. Yine de şükür demek lazım herhalde.
Filmin sürprizini açık etmeden yazmaya çalışmak da bir işkence sevgili okurlar. Neyse. Filmde Shia LaBeouf ve Michelle Monaghan oynuyor. Michelle, Shia’dan 10 yaş büyük ama yeni Amerikan jönü denen şey, Tom Cruise’dan beri bebek suratlı olduğundan artık meseleyi yaşa bağlamıyoruz. Kadınlarla oğlan çocukların eşleşmesinden sadece sıkılıyoruz. Bunca şey yazıp da filmin saçma sapan bir olay örgüsü olduğunu, Kubrick ve Hitchcock’tan çalıp çırptığını söylememiş olamam. Neyse söylemişim. Şimdi, yani.
Kartal Göz
Orijinal Adı: Eagle Eye Yönetmen: D.J. Caruso Oyuncular: Shia LaBeouf, Michelle Monaghan, Rosario Dawson, Billy Bob Thornton, Cameron Boyce Türü: Dram Yapım Yılı: 2008
***
Kemikleri sızlayanlar
Pop müzik dünyasında “one hit wonder” denilen bir terim var. Yani bir şarkıcı ya da topluluk çıkar tek bir hit şarkı yapar ve sonra ortadan kaybolur. Milcho Manchevski için bu cuk oturan bir terim. Manchevski yıllar önce ‘Yağmurdan Önce’ diye çok kişiyi derinden etkileyen bir film yapmıştı. Ama yönetmenin başka barutu yokmuş anlaşılan.
‘Gölgeler’ felaket kötü bir film. Çok kötü oynanmış, kadın düşmanı gibi bir yanı var, falan filan. Konu ise saçma sapan. Meğerse ezilen azınlıklar, dışlanmışlar, kısaca ‘ötekiler’ hayattayken sahip çıkamadıkları hayatlarına ve bedenlerine ölümden sonra sıkı sıkıya sarılırlarmış. Kemikleri mezarlarından çıkarılıp, tıp fakültelerinde kullanılırsa çok ama çok huzursuz olurlarmış. Bu konuda bir film seyretmek istiyorsanız, sizi tutmuş olmayayım ama ‘Gölgeler’ bu tür fantastik filmlerin en kötüleri arasında, galiba.
Gölgeler
Yönetmen: Milcho Manchevski Oyuncular: Borce Nacev, Vesna Stanojevska, Sabina Ajrula-Tozija Türü: Dram, Korku, Gerilim Yapım Tarihi: 2007 Süre: 120 Dk.