TARİH: 6 Ocak 2008
GAZETE/DERGİ: Sabah Pazar Eki
- Yazılarınızın etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu etki hakkında genellikle bir fikrim olmuyor. Bazen beğenen, bazen beğenmeyen birilerine rastlıyorum. Cüneyt Cebenoyan beğenmişse bu filme gidelim şeklinde tavır geliştiren bir kitle olmadığından eminim. İnsanlar kafalarına göre takılıyor, o kafaların çoğunluğu Kurtlar Vadisi: Irak’ı beğeniyor ne yazık ki.
- Hafta sonu gelince ilk hangi eleştirmeni okuyorsunuz?
Uğur Vardan, Alin Taşçıyan, Atilla Dorsay.
- İyi filmi nasıl tanımlıyorsunuz?
Ben karakter ağırlıklı filmlerden hoşlanırım. Bir insanlık hali üzerine bana yeni bir şeyler soran, söyleyen filmler iyi filmlerdir.
- Politik duruşunuz nedir?
Solcuyum, üretim araçlarının kamusal mülkiyetinden yanayım. Politik duruşum belirleyicidir, ama politik görüşüme ters düşen filmleri çok beğendiğim de olur.
- Pek çok kişi için Türkiye’nin en önde gelen ve isim yapmış film eleştirmeni
olan Atilla Dorsay’ın hayatınızdaki yeri nedir?
Dorsay, sinema eleştirmenliğiyle özdeşleşmiş bir isim. Cumhuriyet okurduk hepimiz eskiden ve Dorsay tanrı gibiydi benim için. Sonra her çocuk gibi babaya isyan dönemi yaşadım. Heyecanını bunca yıldır korumasına gıpta ediyorum.
- Geçen yıl en çok beğendiğiniz film hangisiydi?
Persepolis. Çizgi filme yeni bir soluk getirdiği ve popülizmin solculara ödettiği bedeli çok iyi yansıttığı için…
- Çalıştığınız gazeteler farklı ideolojik görüşleri benimsiyor. Eleştiri yazılarınızı
bu görüşler mi şekillendiriyor?
Yaklaştığımız da oluyor mesafemizi koruduğumuz da. Türbanlı bir arkadaşım olacağını ummazdım, bu meslek sayesinde oldu ama Zaman’da yapılan tensikatla onu (Elif Tunca) kaybettim.
- Genç eleştirmenlerden en çok hangilerini beğeniyorsunuz?
Fırat Yücel, Nadir Öperli, Yeşim Tabak…