TARİH: 27 Şubat 2010
GAZETE/DERGİ: Birgün
CLINT Eastwood’un ‘Yenilmez’i, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin efsane lideri Nelson Mandela’nın hapisten çıktıktan sonraki ilk yılını konu alıyor. Anlaşılan o ki Mandela, işi gücü bırakmış, nerdeyse sırf beyazların oynadığı rugby ile uğraşmış hapisten çıktıktan sonra. Siyahların nefret ettiği bu sporu destekleyerek ülkede ırklararası barışı sağlayacağını, nefreti dindireceğini düşünmüş Mandela. Filme göre başarılı da olmuş. Güney Afrika Rugby Milli Takımı, dünya şampiyonu olmuş. Yani sonunda yine Beyazlar kazanmış ki maalesef Güney Afrika’da olan da bu. Eğer Mandela ve lideri olduğu Afrika Ulusal Kongresi ülkenin sınıf yapısına dokunsaydı, kamulaştırmalara gitseydi, sömürenlerden yana politikalar izleseydi bugün böyle filmler izleyebilir miydik? Kesinlikle hayır. Mandela o zaman bir canavar olurdu. Neyse bunları bir kenara bırakalım, Eastwood’un filmi suya sabuna dokunmayan, sıkıcı ve yüzeysel bir film. ‘Veda’ Atatürk’ü yüceltmekle uğraşsın, ‘Yenilmez’ de aynı çabayı Mandela için yapıyor. Ve Mandela’nın hem Siyahlar hem de Beyazlar için ne büyük bir şans olduğunu söylüyor. Irksal açıdan çok iyi bir şey tabii, ırklar arasında ciddi sınıf farkları olmasaydı.