TARİH:  9 Ekim 2010
GAZETE/DERGİ: Birgün


Savaşta yoksullar ölür!

Bir film baştan sona bir tabutun içinde geçebilir ve yine de seyircinin ilgisini sonuna kadar ayakta tutabilir mi? “Toprak Altında”yı seyredince bu imkansız gibi görünen durumun mümkün olduğunu görüyorsunuz. “Toprak Altında” çok başarılı bir film. Filmin kahramanı Paul Conroy (Ryan Reynolds) Irak’ta iş yapan bir ABD firması için kamyon şoförlüğü yaparken kaçırılıyor ve fidye için bir tabuta konularak toprağa gömülüyor. Film işte bu noktadan sonra başlıyor. Paul’ün bir çakmağı ve bir de cep telefonu var. Bu cep telefonuyla fidyecisiyle ve kendisini kurtarmasını umduğu kişilerle irtibata geçebiliyor. Ve yine bu iki aletin yaydığı ışık sayesinde biz de Conroy’u görebiliyoruz. Yoksa ortam zifiri karanlık. Film politik olarak doğru bir yerde duruyor. Fidyeci Iraklının yaptığı bir canavarlık ama canavarlıkta ne tek başına ne de öncü konumda. Ondan daha büyük canavarlar Irak’ı işgal edenler ve bu işgalden nemalanan şirketler. Iraklı fidyecinin sesi biraz daha insani olsaymış filme zararı değil yararı olurmuş. Tek rahatsız olduğum nokta bu oldu ama sonuçta savaştan zarar görenlerin milliyeti ne olursa olsun yoksullar ve işçiler olduğunu söylediğini düşünüyorum filmin. Tabii ki Amerikan işçisiyle Irak işçisi aynı derecede zarar görmüyor ama savaşın hangi sınıfın çıkarına olduğu da daha açık gösterilemez. Ama tabii bunlar bir filmi ilginç kılmaya yetmez. “Toprak Altında” başından sonuna kadar gerilimi ayakta tutmayı başarıyor. Bunun için bir keresinde gereksiz bir “yılan” unsuruna başvuruyor ama onun dışında meselenin özünden sapmıyor. Kaçırmayın.
 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com