TARİH: 30 Temmuz 2004
GAZETE/DERGİ: Birgün
HAYATIN BENİM; TAKING LIVES; Yönetmen: D.J. Caruso; Oyuncular: Angelina Jolie, Ethan Hawke; Türü: Suç/Aksiyon; Yılı: ABD – Kanada 2001
Öldürdüğü kişilerin kimliğine bürünen bir seri katil, FBI ajanı güzel bir kadın detektif, karanlık bir atmosfer… “Hayatın Benim”in öğeleri birçok filmi hatırlatıyor. Katilin başka kimliklere bürünmesi Ripley’i, Angelina Jolie’nin canlandırdığı Illeana Scott adlı detektif “Kuzuların Sessizliği’nin Clarence’ini, karanlık sahneler ise “Seven”ı (Yedi) düşündürüyor. Bu filmlerin hepsi bir şekilde anılarımızda yer etti ama “Hayatın Benim” için bu pek söz konusu olamayacak. Çünkü bu filmde yerine oturmayan çok şey var. Başta katilin kimliği olmak üzere. Öncelikle katilin eşcinsel olduğuna yönelik çok ipucu var fakat bu sanki üstü örtülmeye çalışılan bir unsur. Katil bir erkek ve kurbanları da erkek. Arkadan boğularak öldürülüyorlar. Katil onların yerine geçiyor, onlara özeniyor. Ripley geliyor akla, Kuzuların Sessizliği”nin travesti katili geliyor. Ama “Hayatın Benim” mantıksal sonucuna ulaştırmıyor bu ipuçlarını. Detektif Scott’ın neden bu mesleği seçtiğine değin de bir şeyler söylemekten kaçınılıyor. Katilin annesinin polisi uyarıp, oğlum çok tehlikeli demesi için de bir neden yok çünkü annenin oğlunun neler yaptığından haberi olmaması gerek. Finalde her şeyin planlandığı gibi gitmesi açıkça saçma.
Filmi seyredecek olanların keyfini kaçırmamak için daha fazla şey ifşa etmemem gerekiyor. Kısacası “Hayatın Benim” Angelina Jolie ve Ethan Hawke gibi başrol oyuncularının iyi performanslarına, yan rollerde Kiefer Sutherland ve Gena Rowlands gibi deneyimli adların varlığına rağmen hedefini tutturamayan inandırıcı olamayan bir film.