TARİH: 22 Temmuz 2005
GAZETE/DERGİ: Birgün
Biri yapar biri kopyalar
‘Karanlık su’, Hideo Nakata’nın Karanlık Sular’ının Amerikan versiyonu. Ve genelde olduğu gibi bu film de, Japon versiyonunun etkileyiciliğinden oldukça uzak
Orijinal adı: Dark Water Yönetmen: Walter Salles Jr. Oyuncular: Jennifer Connelly, Ariel Gade, Jennifer Baxter, Dougray Scott Türü: Gerilim – Dram Ülke: ABD
Önce Japonlar yapıyor, sonra Hollywood kopyalıyor ve büyü bozuluyor. Korku filmlerinde
son trend bu. “Karanlık Su”, Hideo Nakata’nın bizde de gösterilen “Karanlık Sular”ının Amerikan versiyonu. Ve genelde olduğu gibi bu film de Japon versiyonunun etkileyiciliğinden uzak.
Dahlia (Jennifer Connelly) eşinden yeni boşanmış, beş yaşında bir kız çocuğu (Ariel Gade) sahibi genç bir kadındır. New York standartlarında yoksul sayılır. Manhattan’da bir ev tutacak parası yoktur; parasının yettiği yer ise bir zamanlar bir ütopyanın parçası olarak düşünülmesine rağmen ya da tam da bu yüzden ruhtan yoksun, beton bloklardan oluşan ve şehir merkezine uzak bir kompleksteki bir apartman dairesidir. Dahlia’nın kızı Ceci “burası şehir değil” der ilk gördüğünde. Ama Ceci bulduğu bir çocuk çantasına sahip olma arzusuyla evi birden beğenmeye başlayınca, ortalık kızıştırmada maharetli üçkağıtçı emlakçının (John C. Reily) da itelemesiyle Dahlia evi tutar. Ama evin ciddi bir sorunu vardır: Tavan feci şekilde akmaktadır ve üst kattan sesler gelmektedir. Dahlia bir yandan ihmal edilmiş çocukluk yıllarının acı anılarıyla boğuşurken, bir yandan da kızı Ceci’nin edindiği hayali arkadaşı nedeniyle sergilemeye başladığı garip davranışlara çözüm arar. Hayali arkadaşın kimliği ise filmin sır kalması gereken en önemli yanı.
Japon versiyonunda kendisini çok güçlü hissettiren bir tema vardı: Çalışma hayatının zorluklarıyla boğuşan yalnız bir annenin küçük kızını koruma ve yetiştirme kaygıları filme çok dokunaklı ton bir kazandırmıştı. Ayrıca filmin korkutucu fantastik boyutu da çok daha etkileyiciydi. Yeni versiyonda da bu öğeler mevcut olmasına mevcut ama çok daha hafifletilmiş olarak.
Filmin en akılda kalıcı yanı Dahlia’nın müşterisinin parasını almaktan başka birşey düşünmeyen emlakçıyla yaşadıkları, yani evi tutma ve sonra bakımını yaptırmaya çalışma süreci. Ticaretin özü budur işte: Tüccar başkasının cebindeki parayı kendi – cebine aktarmak dışında bir şeyi dert edinmez. Ve ne kadar yoksulsanız o kadar kötü ürünler tüketmek zorundasınızdır. Hele yalnız bir kadınsanız köpekbalıklarına av olma ihtimaliniz çok daha fazladır. Sonuç olarak “Karanlık Su” yine de etkileyici yanları olan bir film. Haftanın diğer yeni filmi “Zevk Düşkünü”nün pespayeliği düşünülünce haftanın ilgiye değer tek yeni filmi olarak sivriliyor.