TARİH: 24 Eylül 2004
GAZETE/DERGİ: Birgün
İNFAZCI
THE PUNISHER; Yönetmen: Jonathan Hensleigh; Oyuncular: Thomas Jane, John Travolta, A. Russell Andrews, James Carpinello; Türü: Suç-Aksiyon; Ülke: ABD-Almanya
İnfazcı kötü bir film. Faşist bir film. Ama öğretici de. “Fahrenheit 9/11″de heavy metal eşliğinde Iraklı sivilleri katleden ya da Ebu Greyb’de işkence yapan Amerikan askerlerinin örnek aldıkları kahramanları bu filmde bulabilirsiniz. Orijinal adıyla “The Punisher” (tam tercümesi “Cezalandırıcı”) 1974’te yayımlanmaya başlayan bir Marvel çizgi romanı kahramanıymış (Hıristiyan zebani “Hellboy” gibi). 1974 yılı, sinemada faşizan kahramanların bol bol rastlandığı bir yıl. Bunların en ünlüleri Charles Bronson’ın başrolünde oynadığı “Death Wish” serisi ve Clint
Eastwood’un canlandırdığı “Dirty” yani Kirli Harry. Bu kahramanlar yasaları hiçe sayarak kendi intikamlarını kendileri alırlar. Yasalar çünkü suçluları korur onlara göre. Tıpkı bugün küçük Bush’un Birleşmiş Milletler’i ve uluslararası hukuku hiçe sayarak Irak’ı işgal etmesi ve babasının intikamını alması gibi “İnfazcı”nın kahramanı Frank Castle (Tom Jane) da ailesinin intikamını alıyor filmde.
Castle bir FBI ajanıdır ve mafya üyesi Howard Saint’in oğlunun ölümüne neden olan bir operasyonda görev alır. Saint, Castle’ın ailesini toptan yok ederek cevap verir. Castle bu saatten sonra artık normal biri değildir. O “infazcı”dır ve suçluları kendi sadist yöntemleriyle cezalandıracaktır. Buna can çekişen insanları Aşil’in Hektor’a yaptığı gibi arabaya bağlayıp sürüklemek de dahildir. Castle, Saint’e “iki oğlunu da öldürdüm” derken, Saddam’ın oğullarının öldürülüşünü düşünmemek mümkün mü? Belki alakası yok ama gündem her şeyi Irak referanslı okumamıza yol açıyor. Mazohist bir gününüzdeyseniz, iki küsur saatliğine kendinizi “İnfazcı”nın kollarına bırakabilirsiniz. Cezasız kalmayacaksınız.