TARİH: 8 Ocak 2011
GAZETE/DERGİ: Birgün
Aksiyona ne gerek vardı?
Eyvah Eyvah serisinin, Recep İvedik’lerden, Cem Yılmaz’ın Arog ve Gora’sından bence üstün bir yanı var: Sıcaklığı. Cem Yılmaz bu yazıyı okuyorsa dalgasını geçiyordur, bu sözcüğü kullandığım için. Ama öyle; insanilik, sıcaklık güzel şeyler. Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar’ın sevimsiz ergen kahramanlarının yoruculukları yanında, Ata Demirer’in sevimli, çocuksu kahramanı bir vaha etkisi yaratıyor, “oh be!” dedirttiriyor. Demirer’in canlandırdığı klarnetçi Hüseyin ve Demet Akbağ’ın canlandırdığı bar şarkıcısı Füruzan karakterleri çok sempatikler. Ve bu iki karakter arasındaki dinamik, filmi sürüklüyor. Hüseyin’in platonik aşkına kavuşup kavuşamayacağı filmin temel sorunu. Bir saat kadar çok başarılı ve eğlenceli giden film ne yazık ki ikinci yarısında yalpalamaya başlıyor. Gayet manasız bir kaçak göçmen meselesi filme yamanıyor, aksiyon yapayım derken göz çıkarılıyor. İlk “Eyvah Eyvah”ta da benzer bir sorun vardı. O da yarım bir iyi filmdi, bu da öyle. Fakat sonuçta bu ilkine göre daha iyi bir film.