Mama’s Gun
(Universal)
Tarih: Haziran 2001
Gazete/Dergi: Roll
Güzel, yetenekli ve kendine güvenli; Baduist olması için neden çok. Ama yine de fazla iddialı bir sıfat. Erykah kendisine başka sıfatlar da yakıştırıyor: “Başka bir güneşten gelen savaşçı prenses” gibi. Bunları bıyık altından gülümseyerek de yapmıyor. Ciddi mi ciddi. Ama Erykah Badu sırf havadan ibaret değil. Gerçek mi gerçek, etten kemikten, acı çeken bir insan olarak kendini göstermeyi de biliyor. OutKast’ın Dre’si Andre Benjamin’le biten ilişkisini anlattığı on dakikalık ve üç bölümlük “Green Eyes” bir itirafçı şaheseri.
Badu, müziğini sağlam temellere dayandırıyor: 70’lerin soul, funk ve cazına. Üzerine de çağdaş hiphop ritmleri bindiriyor. Badu’yu Kellis ya da Macy Gray’den ayıran, bu soul ve caz öğesinin, hiphop ve funk’ın önüne daha çok geçmesi. Bu özellikleri, Badu’yu sadece kendi kendine bakışıyla değil, müziğiyle de diğerlerinden daha ağır, daha oturaklı bir yere yerleştiriyor. Bu hem iyi hem de kötü. Öyle işte.
Badu sadece kendisine bakmıyor. Bruce babanın “American Skin (41 Shots)”da hikayesini anlattığı, polisin 41 kurşunla katlettiği Amadou Diallo’yu da “A.D. 2000” adlı şarkısında konuşturuyor: “Hayır, hiçbir binaya benim adımı vermeyecekler.”
“Mama’s Gun”, anında sevilen albümlerden değil. Ama defalarca dinlemeyi ödüllendiren bir albüm. Biraz daha “pop” olsa belki daha iyi olurdu, ama bir prensesten bunu beklemek yanlış herhalde.