TARİH:  30 Eylül 2005
GAZETE/DERGİ: Birgün

Dört kardeş, bir cenaze 

‘Saldıran köpekleri, zarar vermeden savuşturmaya özen gösterecek kadar duyarlı, ama savunmasız insanları öldürecek kadar da gaddardırlar’ 

Orijinal Adı: Four Brothers Yönetmen: John Singleton Oyuncular: Mark Wahlberg, Tyrese Gibson, Andre Benjamin, Garrett Hedlund Türü: Aksiyon-Suç Ülke: ABD 

Şu “intikam” filmlerinin yasaklanmasını istesem, sansürcü, ilkel kafalı birisi olurum değil mi? Haklısınız, yasaklama mantığı “ben doğruyu bilirim, seni de korurum” gibi doğruluğu kendinden menkul bir önerme taşır. Ama yargısız infazları savunmak insanlık suçudur desem, ortak bir nokta bulabiliriz. İdam yasaklansın desem, yine ortak bir nokta buluruz. “Dört Kardeş” o kadar çok yargısız infaz içeriyor, suçluların anında öldürülmesine öylesine onay veriyor ki! Filmin kahramanı dört kardeş, öldürürken pek düşünmüyorlar, olaylar da onları hep haklı çıkarıyor. Polisler de onların haklılığına inandığı için, cinayetlerini “meşru müdafaa” olarak kılıfına uyduruyor. Film de zaten başka çıkış yolu bırakmıyor: Ya öldüreceksin ya da öleceksin. Açıkçası bu filmlerin şiddetini, maçoluğunu, tutuculuğunu iğrenç buluyorum. Hani birileri yasaklasa, kılım bile kıpırdamaz. Tabii, ben seyrettikten sonra! – Evelyn Mercer, Woodstock’ın çiçek çocukları kuşağındandır. Barış idealini, flower-power dönemi sona erdikten sonra da korur ve gerçekleştirmeye çalışır. Sokak çocuklarını suçtan uzaklaştırmak için çırpınır, adeta bir kanatsız melektir. Yine bir sokak çocuğuna iyi olmanın erdemleri üzerine ders verirken, iki “sözde” soyguncu tarafından öldürülür. Cenaze töreninde “dört kardeş” devreye girer. Bu kardeşler, Evelyn hanımın bir zamanlar sokaklardan kurtarmak için yanına alıp büyüttüğü çocukların yetişkin halleridir. Evelyn cinayetinde kötü bir koku alırlar kısa sürede ve intikam misyonuna soyunurlar. Kendilerine saldıran köpekleri, zarar vermeden savuşturmaya özen gösterecek kadar duyarlı, yemeklerden önce el ele tutuşup dua edecek kadar dindardırlar ama savunmasız insanların kafasına sıkacak kadar da gaddardırlar. Ve de erkek! Bütün şakalar erkeklik üzerinedir, aşağılamalar erkeklik üzerinedir, hokey oynamalarından amaç sanki birilerini dövmektir vs. İntikam misyonları, sonuçta neredeyse toplumu bütün pisliklerinden temizlemeye dönüşür. Hatta küçük çapta bir devrim yapıp, suç örgütünde iktidarı tabana yayarlar. Ne diyelim, darısı hepimizin başına, yalnız bu kardeşlerden sonra nasıl kurtuluruz onu bilemiyorum. 

Filmin başlarında “dört kardeş” hakkında konuşan polisler arasında şöyle bir diyalog geçiyor: “Pek de adam olmuşa benzemiyorlar”, “Şu andaki halleri olabileceklerinin yanında kongre üyesi gibi kalır”. Yani kongre üyesi olmak, melek olmak gibi bir şey… 

Hani şu savaş ilan ettiğinde Bush’u ayakta alkışlaya kongre üyelerinden mi söz ediyorlar? Dört kardeş ne kadar yargısız infaz da yapsa, yapabilecekleri kongre üyelerinin yaptıkları yanında o kadar sınırlı ki, ellerinden gelen en kötü halleri bile kongre üyeleriyle boy ölçüşemez… 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com