TARİH: 28 Haziran 2008
GAZETE/DERGİ: Birgün
Wanted, yazdıklarınızı 70. dakikada yırtıp atmanıza neden olan filmlerden biri. Ama Türkiye milli takımının futbolu gibi sona erdiğinde ne seyrettiğinizi nasıl yorumlayacağınızı bilemiyorsunuz.
Açılışta bir yazıyla karşılaşıyoruz. Bin yıl önce dünya kaotik bir dönemden geçerken kendilerine ‘kardeşlik’ diyen ve dokumacılardan oluşan bir grup katil, kötüleri öldürerek dünyaya düzen getirir. Ve bugüne geliriz. Sonra film David Fincher’in ‘Dövüş Kulübü’ gibi başlar. Sevimsiz bir işte muhasebeci olarak çalışan, kompleksli müdürü tarafından ezilen, evinde sevgilisinin dırdırına ve kendisini iş arkadaşıyla aldatmasına maruz kalan Wesley Gibson’la tanışıyorız. Panik ataklarından avuç avuç yuttuğu haplarla kurtulmaya çalışır Wesley. Sonra insanüstü bir katilin, birilerini temizlemesini ve akabinde yine mümkün olmayan bir atışla (kurşun virajlar alarak hedefini buluyor) Cross isimli başka biri tarafından öldürülmesine şahit oluruz. Derken Wesley’nin hayatına Fox adında bir kadın kurtarıcı olarak girer; çünkü Cross görünüşe göre Wesley’yi de öldürmeye çalışmaktadır. Wesley’nin kendisini kurtarmaya çalışırken arabanın önüne uzanan Fox’un bacaklarını dikizlemesi ve enselenince özür dilemesi, filmin tek olmasa da en komik anı.
AĞIR ÇEKİM İZLEYEBİLME YETENEĞİ
Bu badire atlatıldıktan sonra Fox, Wesley’yi ‘Kardeşlik’ örgütüyle tanıştırır. Cross’un öldürdüğü kişi, Wesley’nin babasıdır. Cross örgüte ihanet etmiştir. Wesley de diğer örgüt üyeleri gibi insanüstü güçlere sahiptir. Panik atak sandığı hafakan atakları aslında kalbinin olağanüstü hızlı atabilme ve hareketleri ağır çekim izleyebilme yeteneğiyle ilgilidir. Dokumacılara kimi öldürecekleri, bir dokuma tezgahı (Tanrı!) tarafından bildirilir. Dokuma tezgahında dokunan kumaşlarda defo gibi görünen iplik atlamaları gizli bir kod içermektedir. Bu kod çözülünce ortaya öldürülmesi gereken kötü adamın ismi çıkar. Spielberg’in ‘Azınlık Raporu’nda olduğu gibi kötü adamın yapacağı kötülükler, Amerika’nın Irak saldırısı sırasındaki ‘preemptive strike’ (önleyici darbe) doktrinine benzer bir şekilde, hayata geçmeden engellenir. Yani potansiyel katil, cinayetini işlemeden öldürülür.
‘ŞİDDET PORNOSU’ SIFATINI HAK EDİYOR
Bu noktaya kadar korunan dünya düzeninin onaylandığı, katillerin iyi adamlar oldukları (biri hariç hepsi erkek), üstünlüğün genetik, yani irsi olduğu gibi düşüncelerle filmin ideolojisi hakkında bir şeyler kafamızda tam şekillenmişken, film keskin bir viraja girer. Gerçi o ana kadar da kötü adamın adının Cross yani Hıristiyanlığın simgesi olan ‘haç’ anlamına gelmesi bir soru işareti bırakmıştı ama üzerinde çok durmamıştık.
Bir zamanlar sıradan biri olan üstün bir insanın kötülerle son derece kanlı mücadelesini anlatan, insanın ve bazen hayvanların da ete indirgendiği sahneler içeren son derece hızlı bir aksiyon filmi sonuçta ‘Wanted’. Şiddet pornosu sıfatını hak eden, ‘Dövüş Kulübü’nün ironisinden nasibini almamış, çizgi romandan uyarlanmış yeni bir oğlan çocuğu fantezisi… Bu haliyle de yeterince sağda duruyor ama aldığı virajdan sonra tanrı(sı)nın derdinin ne olduğu konusunda kafamızı karışık bırakıyor ‘Wanted’. Belki yaşadığımız çağda artık filmdeki Tanrı’nın da kafası karışmıştır ve neyin iyi neyin kötü olduğunu pek bilmemektedir.
Wanted Yönetmen: Timur Bekmambetov Oyuncular: James McAvoy, Morgan Freeman, Terence Stamp, Angelina Jolie, Thomas Kretschmann Türü: Aksiyon Ülke: ABD