TARİH: 25 Temmuz 2012
GAZETE/DERGİ: Taraf
Şimdi de Altın Portakal’dan son haberler: Avşar sessizliğini korurken, AKSAV ‘reklama ihtiyacımız yok’ dedi. Kırca ise tavrını koydu: Hülya varsa ben yokum. Sinemacılar bu konuda ne düşünüyor?
Cüneyt Cebenoyan (Birgün Sinema Yazarı)
Hülya Avşar hem ulusal hem de uluslararası yarışmalarda ödüller almış bir oyuncu. Benim üyesi olduğum SİYAD da Avşar’ı ödüllendirmiş. Avşar, uluslararası başarıları olan yönetmenlerimiz Kutluğ Ataman ve Ali Özgentürk’le çalıştı. Reha Erdem onun için bir proje yazmıştı, gerçekleşmedi. Film oyuncuları jürilere başkanlık ederler. Mesela Cannes 2011’de Jüri Başkanı son 15 yılda iyi bir performansı pek de görülmeyen Robert de Niro’ydu. Hülya Avşar’ın adının fazlasıyla magazinel olması başka bir konu. Magazinelliği nedeniyle Jüri Başkanı olamaz demek yanlış. Kanımca oldukça cesur ve akıllı biri. Berlin in Berlin’de mastürbasyon yapmayı göze alacak kadar cesurdu. Kürt meselesinde de düzgün bir tavır sergilemişti. Belki de bu kadar tepki görmesinin arkasında bunlar da vardır.
Antalya Film Festivali belden aşağı saldırılara da sıkça uğrayan bir festival. Emir Kusturica’yı Bursa’nın AKP’li belediyesi davet ettiğinde bağrına basanlar, Antalya’ya davet edildiğinde çıngar çıkarmışlardı. Kusturica’nın eleştirilmez olduğu değil iddiam, mesele çifte standart. Altın Portakal’a yönelik çok eleştirim var, hatta bu nedenlerle geçen yıl gitmedim. Ama bu toz duman içinde şu anda bu eleştirilerimi gündeme getirmemin bir manası yok diye düşünüyorum.