Tarih: Mart 1997
Gazete/Dergi: Roll
Blur
BLUR
(EMI/ Kent)
Hemen belirtelim: Bu Blur, o acaip panayır müziğini yapan Blur değil. Bu Blur, çok çok daha iyi, çok daha rock, çok daha modern bir Blur. Doğrusunu söylemek gerekirse. Blur’ün önceki albümlerini bir iki dinleyişten sonra bir kenara bırakmış ve Britanyalıların bu topluluğu göklere çıkarmasına şaşmışızdır. Eski Blur’ü ya da yeni Manic Street Preachers’ı deli gibi sevmek için herhalde direksiyonu sağda otomobiller kullanmak, kahvaltıda fasulye yemek ve duşsuz, altına kafanızı sokamayacağınız muslukları olan küvetlerde yıkanmak gerekiyor. Ya da Britpop’u, adı üstünde deyip ulusal bir pop müzik diye, dünya müziği kategorisinde değerlendirmek. Ama dünya müziği sadece üçüncü dünyalılar için geçerli, öyle değil mi? Hiç Britanyalılar, evrensel beğeniye hitap etmeyen bir pop müziği yapmayı kabul edebilir mi? Edemeyecekleri için bütün dünyanın da aynı zevki paylaşmasını boşuna umdular. Blur, Britpop’un belki de en “Adalı” temsilcisiydi. Damon Albarn, eğitimli bir orta sınıf mensubu olmasına karşın, kendi aksanıyla değil, daha bir İngiliz olsun diye cockney aksanıyla söylerdi şarkılarını. Şimdi özüne dönmüş, kendisi gibi söylüyor. Blur’ün müziğinde artık referanslar Kinks, Madness ya da Small Faces gibi gelenekselci İngiliz gruplardan çok, Pavement, Sonic Youthgibi çağdaş ABD’li gruplara ya da Bowie gibi her daim yenilikçilere. Bu değişikliğin belki de bir nedeni, Blur’ün Oasis’le yaptığı savaşı yitirmesi. Blur artık Oasis’le aynı kulvardan koşmaktan vazgeçmiş. Sezar’ın hakkı Sezar’a, Oasis’in şarkıları daha iyiydi. Ama şimdi Blur çok daha iyi müzik yapıyor. Geç de olsa, Damon’ın Türkiye’de geçirdiği çocukluk yılları belki de bu değişime neden olmuştur, kim bilir? “Blur”ü diğer Blur albümlerinden farklı kılan, her şeyden önce gitarist Graham Coxon’ın çıkardığı ahenksiz, detone, distorte sesler. Öyle gözüküyor ki, Coxon istediğini yapmada belki de ilk kez tamamen rahat bırakılmış ve o da nefis bir gitar albümü çıkartmış ortaya.
Biz bütün şarkıları beğendik ama “You’re So Great”in naif melankolisi, “Strange News From Another Star”ın Bowievari hüznü, “Essex Dogs”un bir idam mahkumunun infaz saatini beklerken yaşayacağı türden gerilimi daha fazla iz bıraktı. Başta da söylediğimiz gibi: Bu farklı bir Blur. Eğer varsa, önyargılarınızı bırakın ve bu albümü dinleyin.