TARİH: 29 Temmuz 2005
GAZETE/DERGİ: Birgün
Britanya’nın suç dünyası
“Bir Dilim Suç” yardımcı rollerde iyi oyunculuk performanslarına vesile olan bir “suç” filmi. Ama karakterlerin hiçbirinin özellikle de “XXXX”in akılda kalıcı bir yanı yok.
Orijinal adı: Layer Cake Yönetmen: Matthew Vaughn
Oyuncular: Daniel Craio, Tom Hardy, Jamie Foreman, Sally Hawkins Türü: Aksiyon-Gerilim Ülke: İngiltere
Guy Ritchie’nin “Lock, Smoke and Two Smoking Barrels” adlı ilk filmi bizde ‘Ateşten Kalbe, Akıldan Dumana’ adıyla gösterilmişti. Adıyla en yaratıcı Türkçeleştirme girişimlerinden biri olması dışında bu film Guy Ritchie’yi de meşhur etmiş ve yeni Tarantino olarak selamlanmasına neden olmuştu.
“Ateşten Kalbe, Akıldan Dumana” ve Ritchie’nin sonraki filmi “Kapışma”nın yapımcı koltuğunda oturan Matthew Vaughn “Bir Dilim Suç”ta bu kez yönetmenliğe geçmiş.
Ritchie’nin filmleriyle bu filmin bir akrabalığı var. “Bir Dilim Suç” da Britanya’nın suç dünyasına bakıyor ama gördükleri diğer filmler kadar komik değil.
Filmin “XXXX” (Daniel Craig) adlı kahramanı bir işadamı, ticaretle uğraşıyor, toptancı ile perakendeci arasında aracılık yapıyor. Ama uğraşı yasa dışı çünkü aracılığını yaptığı metalar uyuşturucu kategorisine giriyor.
O, içinde bulunduğumuz dönemi, ABD’de içkinin yasak olduğu dönem gibi geçici olarak görüyor ve bir gün büyük sermayenin olaya doğrudan el koyacağını düşünüyor. Kim bilir belki de o gün çoktan gelmiştir de haberimiz yoktur. “XXXX” kendisi gibi küçük oyuncuların para kazanacağı bu dönemde cukkayı doğrultup, işten ayrılmayı planlıyor.
Adımlarını çok dikkatli atıyor, fazla ihtirasa kapılmıyor, kimsenin gerçek adını öğrenmesine izin vermiyor. Ama bir gün patronu ona hiç hoşlanmadığı işler yüklüyor. Birincisi, patronunun kayıp kızını bulmak, ikincisi piyasanın güvenilmez adamlarından birinden yüklü miktarda ekstazi hapını alıp patronuna teslim etmek. İşin içinde iş olduğunu söylemeye gerek var mı? Tabii bir sürü dolap dönüyor, bir sürü kafa koparılıyor falan…
Sonuç: “Bir Dilim Suç” yardımcı rollerde iyi oyunculuk performanslarına vesile olan bir “suç” filmi. Ama yine de karakterlerin hiçbiri özellikle de “XXXX”in akılda kalıcı bir yanı yok. Hele yaşadığı aşk hikâyesinin ayakları o kadar havada ki, “XXXX”in o ana kadar hiç kadın görmediğini düşündürtüyor.
Filmin en komik sahnesinin iki sevimsiz gangsterin öldürülmesi olduğunu da belirtelim. Açıkçası, sağ olsun Tarantino ve benzerleri ben de artık bu sahnelere duyarsızlaşmayı ve gülmeyi öğrendim. Bunun iyi bir şey olup olmadığından kuşkuluyum yalnızca. Geriye pek bir şey kalmasa da yine de “Bir Dilim Suç”un vasatın üstünde seyrettiğini teslim etmek lazım.