TARİH:  8 Nisan 2005
GAZETE/DERGİ: Birgün

Aksiyon seviyor ve çok fazla mantık aramıyorsanız “Baskın” size hitap edebilir. Ethan Hawke gibi hem çok iyi, hem de her zaman bir insan sıcaklığı yansıtan bir başrol oyuncusuna sahip bir kere. Sonra ful karizma takılmaya devam eden Lawrence Fishburne ve kısa rolünde yine de parlamayı başaran Maria Bello var. Aksiyon sahneleri de başarılı. Ama açıkçası fazlasıyla eften püften ve John Ford westernlerinden beri sayısız kere işlenmiş bir hikâyesi var (zaten film bir yeniden çevrimmiş). Kötü adamlar polis karakoluna saldırır. Görünüşe göre içerideki şefleri Bishop’ı (Fish burne) kurtarmaya çalışıyorlardır. Kahraman komiser Jake Roenick (Hawke) geçmişte iki adamını bir çatışmada yitirdiği için suçluluk duyguları içindedir. İşte hayat ona bir şans daha tanımıştır: Bakalım bu kez bu sorunun altından başarıyla kalkabilecek midir? Peki dışarıdakilerin asıl derdi nedir? Ya içeridekilerin? Her rozet taşıyan polis midir? Nasıl olur da Detroit’in ke nar mahallesinde bile olsa, helikopterli, bombalı bir saldırı yangın çıkana kadar fark edilmez saldırganlar nasıl bu isten paçayı sıyıracaklarını düşünürler, bütün iletişim kanalları kapalıyken nasıl olur da birileri içeriyle dışarısı arasında haberleşmeyi sürdürür, Hawke ateş altındayken niye öldürdüğü adamın cebinde kimlik arar, daha önce görmediğimiz orman nereden çıkmıştır gibi sorularla uğraşmayın boşuna. Bunların mantıklı bir cevabı yok filmde. Ama işte birkaç güzel sahne de var. Açılışta Hawke’un uyuşturucu satıcısını oynadığı sahne başta olmak üzere. 

Baskın (Assault on Precinct 13) Yönetmen: Jean-François Richet Oyuncular: Ethan Hawke, Laurence Fishburne, Maria Bello, Kim Coates Türü: Aksiyon – Gerilim Olke: ABD – Fransa 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com