TARİH:  23 Eylül 2005
GAZETE/DERGİ: Birgün

Biri psikopatlık, diğeri sosyopatlık

Uzunca bir süredir insana dair bir şeyler söyleme kaygısı olmayan filmler seyrettikten sonra, David Mackenzie imzali ‘Tutku Nehri’ ve Pal Sletaune’un yönettiği ‘Kapı Komşusu’ ilaç gibi geldi 

TUTKU NEHRİ 

Orijinal Adı: Young Adam Yönetmen: David Mackenzie Oyuncular: Ewan McGregor, Tilda Swinton, Peter Mullan, Emily Mortimer Türü: Dram-Gerilim-Suç Ülke: İngiltere-Fransa

KAPI KOMŞUSU 

Orijinal adı: Naboer Yönetmen: Pal Sletaune Oyuncular: Kristoffer Joner, Cecilie Mosli, Julia Schacht Türü: Psikolojik gerilim Ülkesi Danimarka-İsveç-Norveç 

Doğrusu haftalardır insana dair bir şeyler söyleme kaygısı olmayan filmler seyrettikten sonra, “Tutku Nehri” ve “Kapı Komşusu” ilaç gibi geldi. İkisi de “bir film seyrettim, hayatım değişti” kategorisindeki filmlerden değil. Ama insanı dolayısıyla sanatı ciddiye alan yapımlar. Bir ruh halini, bir patolojiyi farklı bir dille ele alıyorlar. Kavramlara hakim olmamakla birlikte, filmlerin birinde psikopatlık diğerinde ise sosyopatlık söz konusu denilebilir. Patolojik durum ise nekrofili (ölü sevicilik) olarak adlandırılabilir. Belki de bu psikoloji terimlerini kullanırken haddimi aşıyorumdur, ama olsun! 

“Tutku Nehri”, filmin kahramanı Joe’nun (Ewan McGregor) nehirde yüzen bir kadın cesedi bulmasıyla başlıyor. Aynı teknede birlikte çalıştığı Les’le (Peter Mullan) cesedi karaya çıkarıyorlar. Kadının üzerindeki tek giysi olan kombinezon ıslak haliyle cesedin çıplaklığını hemen hemen hiç örtmemektedir. Zaten Les, gazetelere geçen bir olayın parçası olmanın verdiği gururla, barlarda cesetten söz ederken, kadının tamamen çıplak olduğunu söylemektedir. Les böylece kadının mahremiyetine nüfuz ettiğini, ona sahip olduğunu düşlemektedir belki de. Les’in karısı Ella (Tilda Swinton) da durumun farkındadır ve ona “ölü bile olsa kadınlara bakmaktan kendini alamadığını” söyler. Filmin asıl karakteri Joe’nun da cesetle ilişkisinde bariz bir cinsellik vardır. Ona dokunuşu, üstünü örtüşü, bakışı cinsellik yüklüdür. Sonradan, daha önceden tanıştığını öğrendiğimiz Cathie (Emily Mortimer) adlı bu kadına Joe, yaşarken bu kadar şefkat göstermemiştir. Aksine, sevgili oldukları dönemde gördüğümüz tek cinsel birleşmeleri Joe’nun Cathie’ye tecavüzüdür. 

Joe ruhen ölüdür 
Joe daha sonra, Les’in karısı Ella’yı baştan çıkardığında da kadın neredeyse ruhen ölüdür. Kocasına zerre değer vermemektedir ve tatsız bir hayat sürmektedir. Joe’yla sevişmelerinin ardından, kamera Ella’nın memesinin üzerindeki sineği gösterirken, bu cansızlığa, leş gibi olma haline gönderme yapmaktadır. Aslında Joe da ruhen ölüdür. Dolayısıyla nekrofiliden çok zombiler arası bir aşk söz konusudur. Ama Ella, canlandığında makyaj yapıp birlikte yaşamaktan söz ettiğinde, Joe gitme vakti geldiğini anlar. 


John’da Joe izleri

“Kapı Komşusu”nun kahramanı John da “Tutku Nehri”nin Joe’su gibi şefkat, sevecenlik gibi duygularla sevişmez karısıyla. Onu heyecanlandıran, şiddet uygulamak ya da karısını başkalarıyla sevişirken hayal etmektir. John’u en sevecen haliyle gördüğümüzde ise karısı bu sevecenlikten nasibini alacak durumda değildir. Joe da, John da insanları ya doğrudan öldürürler ya da ölümüne sebebiyet verirler. En azından müdahale etmezler. Belki kadınlarına mutlak egemen olmak istemektedirler ki bu da ancak onlar öldüğünde mümkündür. 

Ama tabii ölüm, yokluk demektir aynı zamanda yani yine ellerinden kaçırırlar o kadınları. Ya da hayatlarının değersizliğinin acısını çıkarmaktadırlar. Joe yazarlığı becerememis, John’sa işyerinde kendisinden istenenlere “hayır” demeyi öğrenememiştir. Yine de Joe bir sosyopat olarak hayatını sürdürebilecektir, John ise psikopatlığıyla, toplum dışına, yani ya akıl hastanesine ya da hapishaneye girecektir. 

“Tutku Nehri”nin bir edebiyat uyarlaması olduğunu, yazarı Alexander Trocchi’nin (1925-1984) beat kuşağının İskoçya’dan çıkan en önemli temsilcisi sayıldığını; “Kapı Komşusu”nun ise filmin yönetmeni Pal Sletaune’un senaryosuna dayandığını belirtelim. Kısır yaz sezonunun sonuna geldiğimizi müjdeleyen bu iki film de kanımca görülmeye değer. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com