TARİH: 24 Eylül 2011
GAZETE/DERGİ: Birgün
Korku gecesi bitmiş
Haftanın yabancı filmleri içinde en eğlencelisi (Arkadaştan Öte’yi görmedim) ve en iyi kotarılmışı “Korku Gecesi”. Gerçi bu film de bir saat kadar geçtikten sonra sünmeye başlıyor ama yine de çekici ve iyi oyuncu kadrosuyla sonuna kadar izlettiriyor kendisini. “Korku Gecesi” bir vampir filmi ama kendisini çok ciddiye almayan cinsten. Korkutmaktan vazgeçmese de, türle alay etmeyi de sürdürüyor bir yandan. Bu yüzden de türün Hıristiyanlığa atfettiği kurtarıcı nitelikler rahatsız etmiyor.
Vampirler müthiş bir cinsel cazibeye sahiptir, özellikle genç kızlar bu “pedofillere” dayanamazlar. Tam da klasik vampir tanımına uyan son derece yakışıklı bir vampire (Colin Farrell) karşı hem annesini (Toni Collette) hem de kız arkadaşını (Imogen Poots) korumaya çalışan lise öğrencisi Charley’nin (Anton Yelchin) hikâyesini anlatıyor “Korku Gecesi”. Kolay olmuyor tabii, bir sürü kavga dövüş, ölüp ölüp dirilmenin ardından, Hıristiyanlığın “kutsal emanetleri”nin yardımıyla Anton başarılı oluyor elbette.
Fazla bir şey beklemeden, patlamış mısır eşliğinde izlenecek bir film “Korku Gecesi”.