TARİH:  Mayıs 2008
GAZETE/DERGİ: Birgün

Geçmişle hesaplaşma
Aslında ‘Yetimhane’nin konusu pek orijinal değil. Yetimhane’de büyümüş bir kadın artık çalışmayan bu kurumun binasına kocası ve oğluyla yerleşir. Niyeti burada engelli çocuklara hizmet vermektir. Ama kendisi gibi evlatlık alınmış bir çocuk olan oğlu, hayalet arkadaşlar edinir. Kimse çocuğa inanmaz, hele babası hiç. Ama tam özürlü çocuklar için açılış yemeği sırasında oğlan kaybolur. Kimsenin birbirini tanımadığı bir yemeğin maskeli balo şeklinde yapılması çok mantıksızdır ama film bunu icap ettirir. Sonra kadıncağız kaybolan oğlunu bulmaya çalışır. Polisin yardımı yetersiz kalınca iş medyumlara düşer. Yani ölülerin ruhlarına ulaşmaya çalışır kadın. Şimdi bunlar metafizik boş işler falan kanımca ama film atmosfer yaratmada o kadar başarılı ki sinemaya yanınıza kalın giyecekler alarak gitmenizi tavsiye ederim çünkü ben sürekli ürperdim. Ayrıca filmin “görmek için inanmak gerekir” şeklindeki felsefesine politik/ideolojik açıdan bakmak da mümkün. Filmin Franco döneminin faşizmiyle, aykırı olanları elemine eden politikasıyla bir hesaplaşma olduğunu düşünenler var. O dönemde yapılan kötülükleri yalnızca farklı inançları olanlar görüyordu. Franco’nun faşizmine inananlar değil. Yani görmek için inanmak lazım sözü illa dinsel, metafiziksel bir bağlama sahip olmak zorunda değil.

Yetimhane Orijinal Adı: El Orfanato-The Orphanage Yönetmen: Juan Antonio Bayona Oyuncular: Belén Rueda, Fernando Cayo Türü: Dram, Korku Süre: 105 dakika

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com