TARİH: 8 Nisan 2005
GAZETE/DERGİ: Birgün
Yes Men’le Restfest’te (Dijital Film Festivali) tanışmıştık. Bu 3 kişilik fırlama anarşist grubun amacı dünyanın en büyük suç örgütleri olarak gördükleri IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü vb.’nin kimliklerini çalıp onların ipliğini pazara çıkarmaktı. Dünya Ticaret Örgütü’nün eski adının kısaltması olan GATT’ı (General Agreement on Tariffs and Trade; yani Genel Ticaret ve Gümrükler Anlaşması) kendi web sitelerine ad olarak koymuşlardı: www.gatt.org diye. Ağlarına ilk düşenler Avusturya’dandı ve Restfest’teki kısa film bu öyküyü anlatıyordu.
“Yes Men”in sitesini dünya ticaret örgütününki sanan saf bir organizatör onları Salzburg’da uluslararası ticaret hukuku üzerine bir konferansa davet ediyor ve sonra inanılmaz şeyler yaşanıyordu. Çünkü “Yes Men”, Dünya Ticaret Örgütü’nü temsilen Hitler’in serbest ticaret konusundaki fikirlerinin doğruluğunu savunuyor, İtalyan ve İspanyolları siesta yaptıkları için aşağılıyor ve en komiği yeni bir seçim sistemi öneriyordu. Bu seçim sisteminde partiler boşuna seçim kampanyalarına para harcamayacak, doğrudan seçmenin oyunu satın alacaktı. Böylece para, halkla ilişkiler ya da reklam şirketlerinin cebine gireceğine seçmenin cebine girecek ve daha etkin bir sistem oluşacaktı. Ciddi tepkiyle karşılaşması doğal olan bu fikirler, sessizlikle karşılanıyor, kerli ferli akademisyenler, iş adamları, bürokratlar hiçbir itirazda bulunmuyorlardı. Derileri o kadar kalınlaşmış, duyarlılıkları o kadar körelmiş, ahlaki kaygıları o kadar yok olmuştu ki tek kelimeyle salaklaşmışlardı.
“Yes Men” eylemlerini sürdürdü ve bunları filme çekmeye de devam etti. Aynı inanılmazlıktaki yeni eylemlerini şimdi festivaldeki uzun metrajlı filmlerinde izleme şansımız var. Yine dünya ticaretini yönetenlerin yüzüne ne kadar acımasızlaştıklarını gösteren aynalar tutuyorlar ama gören kim? Filmin finalindeki eylemleri bir üniversitede geçiyor. Bu kez insan dışkısının yeniden çevrime sokularak tekrar gıda olarak kullanılabileceğini, böylece de Afrika’daki açlık sorununa çözüm bulunabileceğini öne sürüyorlar. Festival’deki bir başka film “Darwin’in Kâbusu”yla birlikte izlenmeli “Evet Efendim”. Dünya ticaretinin nasıl işlediğinin teorisi ve pratiğine yönelik bu iki nefis film birbirini tamamlıyor. 12 Nisan saat 19.00’da ve 15 Nisan saat 12.30’da Emek Sineması’nda.