TARİH: 8 Kasım 2008
GAZETE/DERGİ: Birgün
Son James Bond filmi karmaşık bir öykü anlatıyor. Bir önceki Bond filmi ‘Casino Royale’de sevgilisini yitiren Bond, onu öldüren çetenin peşine düşüyor. Bu çetenin başında Fransız (hâlâ ve yine kötü adamlar Fransız) bir işadamı var. Çevreci faaliyetleri paravan olarak kullanan bu adamın asıl derdi Bolivya’nın kıt su kaynaklarına el koymak. Bu arada Bond’un derdini kişisel intikam olarak gören İngiliz İstihbarat’ı da huzursuzlanıyor.
Filmin senaryosunun arkasında az buçuk solculuğa bulaşmış Paul Haggis’in adının bulunması Bolivya ve su meselesi, çok uluslu şirketler ve üçüncü dünyadaki asgari ücretler, çevreciliğin aslında paravan bir kavrama dönüşmüş olması gibi konuların filme sızmasını sağlamış. Bolivya’daki su meselesi mühim bir mesele. Dünya Bankası ve IMF’in bastırmasıyla Bolivya suyu özelleştirmiş, akabinde su fiyatları aşırı artınca halk ayaklanmış ve nihayetinde bugünkü solcu hükümete ve Morales’in başa geçmesine kadar iş uzamıştı. Bu hayırlı son bizde de olur mu bilemeyiz ama AKP programında ırmakların özelleştirilmesi olduğunu hatırlatayım. Mesela Seyhan Sabancı’nın ırmağı olacak, ne güzel değil mi?
FİLM TEK BAŞINA AYAKTA DURAMIYOR
Bu tip hoşluklar bir yana Bond filmi benim için son derece sıkıcı bir deneyimdi. Acımasızca adam öldüren bu İngiliz ajanı, sonuçta iyi adam değil mi? Kendisi de emperyalizmin hizmetinde değil mi? Kötü Fransız işadamıyla farkı ne? Bu kavga ve gürültüyü seyretmekten ben zerre zevk almadım. Konunun takibi oldukça zor; hele ‘Casino Raoyal’i seyretmediyseniz hiç yeltenmeyin. Çünkü bu tam bir devam filmi yani ‘Quantum of Solace’ tek başına ayakta durmuyor. İlk bölümü görmüş olmak şart. Ama ‘Casino Royale’i görmüş ve sevmişseniz ben size engel olmayayım.
Quantum of Solace
Yönetmen: Marc Forster, Robert Wade Oyuncular: Daniel Craig, Olga Kurylenko, Mathieu Amalric Türü: Aksiyon, Dram Yapım Yılı: 2008 Süre: 106 dk.