TARİH: 7 Aralık 2012
GAZETE/DERGİ: Taraf
İlk sorun tekelleşme. Sinema salonlarında bir tekelleşme var. Fakat iş burada da bitmiyor. Bildiğim kadarıyla sinema salonlarında büyük egemenliği olan Mars Grubu film ithalatına bal ve yapımına da girdi. Ne kadar doğru bilmiyorum ama başka film ithalatçısına 35 mm yani pahalı gösterim koşullarını ezi dayatırken kendi filmlerini dijital formatta yani ucuza ithal ediyormuş. Yani film ithalatında da haksız bir rekabete doğru gidiliyor.
İkinci sorun seyirci. Seyirci hakikaten de sanat filmlerine gitmiyor. Tepenin Ardı çok salonda gösterilse elbette seyirci sayısı artar ama çok da fazla artmaz. Yani sinema işletmeleri açısından hakikaten de karlı bir iş değil. Seyirci neden böyle? Neden bu kadar yüzeysel? 12 Eylül’den başlayıp, pop kültürden geçip, alışveriş merkezlerinden çıkabiliriz. Sanat sineması sadece yaşayabilecek kadar destek görse yeter aslında. Sorun bu kadarının bile tehlikede olması.
Üçüncü sorun sanat filmlerinin kendileri. Birçoğu gerçekten de çok sıkıcı. Seyirci neden gitsin? Sözüm meclisten dışarı elbette. Festival dediğimiz baloncuklar dışında da var olmak isteniyorsa, sinemacıların sanattan taviz vermeden eğlendirici olmanın yollarını bulmaları gerekiyor. Eğlendirici olmaktan kastım güldürmek falan değil. Sıkmamak diyeyim en geniş haliyle.