TARİH:  10 Haziran 2017
GAZETE/DERGİ: Birgün

Bir Yunanlı, bir Alman kadın ile biri henüz doğmamış iki bebeğin hikâyesini anlatıyor Bir Nefes. Yunanlı Elena yoksul, hamile ve işsiz, Alman Tessa ise varlıklı, çocuklu ve mutsuz. Elena, Tessa’nın bebeğinin bakıcılığını üstlenir. Bir an için bebeği yalnız bıraktığında bebek kaçırılır. Filmin, Elena’nın bakış açısından izlediğimiz bu ilk bölümü burada sona erer. İkinci bölüm, bebeğini, Yunanistan’a kaçan Elena’nın izini sürerek bulmaya çalışan Tessa’yı anlatır. Sonunda iki kadının kaderi kesişir ama aynı zamanda, kimin kaybetmeye mahkûm kişi olduğu da ortaya çıkar.

Bir Nefes özellikle Alman oyuncu Jördis Triebel’in olağanüstü performansıyla kendini izlettiren bir film. İki ülke insanları, Almanlarla Yunanlılar arasındaki eşitsizliğe dair bir şeyler söylemeye çalışsa da bu konuda aslında ne söyleyeceğini pek de bilmiyor. Sonuçta, irrasyonal davranan ama böyle davranmak için geçerli nedenleri olan iki bebekli ya da daha doğrusu, bebeğini kaybetme tehdidi altındaki kadının hikâyesini anlatıyor. Oyunculuklar ve kurgu iyi, hikâye o kadar değil.

Fakat burada başka bir başlık açmak isterim: Bebeklerin Filmlerde Kullanımı!

Bebekler oyunculuk yapamaz. Filmlerde kullanılırlar. Bebeklere ağla deyince, rol yapmaya başlayıp ağlamazlar. Işık, kamera vesaire hazırlandıktan sonra o sahnede bebeğin ağlaması gerekiyorsa, bebeği üzmek gerekir. Şu ya da bu şekilde bebeğin canı acıtılmalıdır ki bebek ağlasın. Hiç kimsenin bir bebeğin canını acıtmaya hakkı olmamalı. Çok tuhaftır ki bebek hakları, hayvan haklarının çok gerisinde. Geçenlerde köpekli bir film bir köpeğe acı çektirildiği gerekçesiyle büyük protestolara maruz kaldı. Peki, hiç bir filmin, bir bebeği ağlattığı için protesto edildiğini duydunuz mu? Ben duymadım. Hiçbir filmin final jeneriğinde, “Bu filmde hiçbir bebeğe zarar verilmemiştir” yazdığını gördünüz mü? Ben görmedim.

Bebekler özgür iradeleriyle filmlerde rol almazlar. Bebeklerin özgür iradesi yoktur, dili yoktur. Rol yapma yeteneği yoktur. Onları filmlerde kullanabilirsiniz, oynatamazsınız. Eğer bebekleri üzecekseniz, başka film çekin, o film o bebeği üzmeye değmez. Hiçbir film, hiçbir bebeği üzmeye değmez. Ayrıca kimsenin buna hakkı yoktur. Bir gün umarım çok genç insanların yani bebeklerin de hayvanlar kadar hakları olur. Ya da daha da iyisi bebeklerin de hayvanların da hakları bundan çok daha ileri gider.

Bir Nefes’te, filmin çoğunda ağlayan bir bebek var. Ben acı çektim onu izlerken, çünkü karşımda rol icabı değil, gerçekten acı çeken bir insan vardı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com