TARİH: 20 Ocak 2007
GAZETE/DERGİ: Birgün
Bir çılgın Türk daha
Yönetmen: Mustafa Şevki Doğan Oyuncular: Kenan İmirzalıoğlu, Cansu Dere, Emin Boztepe Türü: Tarihi-Dram Ülke: Türkiye
Turgut Özakman’ın ‘Şu Çılgın Türkler’ kitabına bolca gönderme yapıldı, ‘Yandım Ali’nin gala gecesinde. Yapımcı da, yazar da birer çılgın Türk’tü sunuculara göre. Anlayacağınız üzere yine milliyetçi bir yapımla karşı karşıyayız, sayın seyirciler. Militarizm de elbette yerini almış. Filmde en dramatik sahnelerde muhakkak bir asker selamı çakılıyor, sahnenin kahramanları sivil dahi olsalar.
Suat Yalaz’ın 1980’lerde yayımlanan çizgi romanı, ‘Yandım Ali’ filminin esin kaynağı. Filme adını veren Ali (Kenan İmirzalıoğlu), İngiliz işgali altındaki İstanbul’da yaşayan bir külhanbeyi, altın kalpli bir serseri. ‘Hayatımın Kadınısın’ın Tophaneli Tayfur karakterinin atası yani. Milliyetçi duygularına hâkim olamayan Ali, Yavuz Zırhlısı’nda bir Alman subayı patakladığı için donanmayı terk etmiş, Eski sevgilisi ise onun öldüğünü sanarak bir Rum silah tüccarıyla evlenmiş. Bir sürü macera ve içinde Ali, Mustafa Kemal’le tanışıyor ve nihayetinde işgale karşı direnişte safını alıyor.
Tabii ki Ali, bir Suat Yalaz karakterinin olmazsa olmaz kuralına uyuyor ve bütün yabancı kadınları götürüyor. Bir Türk erkekine (şimdi yumuşak g harfi buraya uymaz!) hangi yabancı kadın dayanabilir ki? Bir yandan Türk erkeği mitiyle kendi gururumuzu okşayadururken, Kenan İmirzalıoğlu’nun cazibesine dayanmanın gerçekten de pek mümkün görünmediğini teslim edelim. İmirzalıoğ sinemaya 30-40 yılda bir gelen bir erkek cazibesine sahip. Rolünün gereklerini de hakkıyla yerine getiriyor.
Filmde gerçekten de masraftan kaçınılmamış ve belli bir estetik düzey yakalanmış. Ama filmin macerasının çok da ilgiyi ayakta tutan bir yanı yok. Ama asıl sorun yine politik duruşta, filmin Türkiye’nin azınlıklarına yaklaşımında. Filmin hainleri onlar. Türk hain de var ama o mecburiyetten ihanet ediyor ve ölmeden önce hatasını telafi ediyor. Ermeni tehcirinin suçluları İttihatçılar mazlum ve masum olarak resmediliyorlar.
Bunca yaşanan şeyden sonra, tarihe daha soğukkanlı bakabilmemiz gerekmez mi? Azınlıklara karşı daha saygılı davranmak gerekmez mi? Ama Türkiye hızla militaristleșiyor. Ortadoğu’nun hali, bölünme korkusu milliyetçiliği şahlandırdı ve sinemamız da yangına körükle gidiyor.