TARİH:  15 Ağustos 2009
GAZETE/DERGİ: Birgün

Cennetten kovulanlar: Dönüş yok
‘Kan Gölü’ne dair eleştirileri okurken, yeni bir İngilizce kelime öğrendim: Chav. Chav’ın filmimiz açısından önemi var, çünkü film ‘chav’ şiddeti üzerine. Peki, ne bu chav denilen? Chav, yoksul, çoğunlukla işçi sınıfı kökenli ailelerden gelen, hip-hop dinleyen, Burberry markasına ve parıltılı şeylere meraklı, çocuk yaşta çocuk sahibi olan, saldırgan, ırkçı ya da toparlamak gerekirse  anti-sosyal davranışları olan ergenlere deniyor Birleşik Krallık’ta (İngiltere yani). Chav’ların kendileri ırkçı fakat chav’lara yönelik bakış da ciddi biçimde faşizan. Urban Dictionary (bir web sözlüğü) chav tanımına ‘bir alt-insan türü’ diyerek başlıyor. İngiltere’de sokak şiddeti arttıkça, ‘sallandıracaksın şunlardan üç beş tanesini…’ türü tepkiler de çoğalıyor.
‘Kan Gölü’nün chav olgusu karşısında  nerede durduğu önemli. Film, genç bir çiftin bir göle dönüşmüş eski bir maden ocağında kamp yapmaya gidişiyle başlıyor. Jenny (Kelly Reilly: Nicholas Roeg’ün ‘Puffball’unu bulursanız muhakkak izleyin, Reilly bu filmde çok çarpıcı) bir anaokulunda öğretmen, Steve (Michael Fassbender: ‘Hunger’ yani ‘Açlık’dan tanıyoruz) ise 4×4’ü olan varlıklı genç bir adam.
YUPPIE’LER DEFOLUN!
Film, neo-liberalizm eleştirisi ve sınıf farkından kaynaklanan bir şiddet öyküsü olarak başlıyor. Genç çiftin gittiği gölün içinde yer aldığı parkın artık özelleştirildiğini ve çitlerle çevrildiğini görüyoruz. Bu da yetmezmiş gibi, göl kenarına villalar dikileceğini de öğreniyoruz. Türkiye’nin de her yerinde olduğu gibi, halkın yaşamı yoksullaştırılıyor neo-liberalizmin egemen olduğu her yerde. Henüz kamunun kullanımına tamamen kapanmamış parkın tabelasının arkasında ise “yuppie’ler defolun” yazısıyla karşılaşıyoruz. Parkını kaybetmek üzere olan yöre gençleri öfkelerini zengin yuppie’ler olarak gördüğü yerli turistlere yöneltmiş belli ki. Genç, güzel/yakışıklı çiftimiz göl kenarında kamp yapmaya başlar başlamaz, yörenin ergenleriyle yani chav’larıyla sürtüşmeye başlıyor. Ardından da film son derece korkutucu ve karamsar bir finale doğru çok kanlı biçimde yol alıyor. ‘Kan Gölü’ndeki bütün gençler kötü değil ama filmin başta birkaç işaretle gösterdiği toplumsal gerilimler daha sonra kayboluyor. Geriye kötü bir ailede yetişmiş kötü bir çocuğun önderlik ettiği anlamsız bir şiddet kalıyor. Bu haliyle de film, ‘chav’ları oluşturan toplumsal koşullara yönelik bir eleştiri niteliğini yitiriyor ve hatta çok muhtemeldir ki çoğu izleyicide ‘sallandırmalı şunlardan birkaçını’ fikrini besliyor.  Filmin orijinal adı ‘Cennet Gölü’. Cennetten kovulanların sadece parlak genç çift olmadığını, hatta onlardan daha şiddetli ve geri dönüşsüz bir biçimde kovulanların yörenin yoksul insanları olduğunu pek kimsenin akılda tutacağını sanmıyorum. Bütün bunlar bir yana, dehşet filmlerini sevenleri tatmin edebilecek bir film ‘Kan Gölü’.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com