TARİH:  9 Temmuz 2004
GAZETE/DERGİ: Birgün

Yönetmen: Peter Howitt; Oyuncular: Pierce Brosnan, Julianne Moore; Tür: Romantik Komedi

Benim bu filmden anladığım şu: Evlilik iyidir çünkü malları paylaşmak acı verir. İki taraf da bir şeyler kaybeder. En iyisi evliliğinizi sürdürün.

Hollywood’un romantik komedi tarzındaki filmlerini izledikten sonra insanın aklına, ABD’de “aileden sorumlu” bir devlet bakanlığı var da bu bakanlık evlilik propagandası yapması için Hollywood’u yönlendiriyor mu acaba sorusu geliyor. Yok elbette böyle bir kurum. Tutar yanı olmayan bir sürü ilişkiyi, büyük aşk hikayesi diye allayıp pullayıp önümüze sürmek ve bu ilişkileri evlilikle mutlu sona erdirmek Hollywood’un kendi doğal tarzı. Yönlendirilmesine gerek yok çünkü, Hollywood kendi çıkarını gayet iyi biliyor.

“Cazibe Kanunları” iki boşanma avukatının, iki mesleki rakibin aşkını anlatıyor. Filmde, boşanma davalarının avukatların savaşına dönüşmesinin tek bir nedeni var: Mal, mülkün paylaşımı. İlişkilerini kurtarmak için gerekli motivasyonu bula mayan eşler, iş malların paylaşımına gelince aslan kesiliyorlar. O zaman da hukuk kurumları ve avukatlar devreye giriyor. 

Engels’in “Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni” kitabını okumaya niyetlenenlere, önce bu filmi seyretmeleri salık verilebilir. Çünkü benim bu filmden anladığım şu: Evlilik iyidir çünkü malları paylaşmak acı verir. İki taraf da bir şeyler kaybeder. En iyisi mi siz evliliğinizi sürdürün. Yok eğer daha evlenmemişseniz de evlenin.

Filmin avukatları Audrey Woods’la Rafferty zıt karakterlerde insanlardır. Sürekli karşıt tarafların avukatları olarak mahkemelerde birbirleriyle mücadele ederler. Tabii bu sırada aşık olurlar. Hatta bir sarhoşluk anında evlenirler (daha doğrusu evlendiklerini zannederler). 

AVUKATLARIN EVLİLİĞİ

O sırada Audrey rock müzisyeni Thorne Jamison’ın (Michael Sheen), Daniel ise modacı Serena’nın (Parker Posey) avukatıdırlar. Thorne’la Serena’nın boşanması için çözülmesi gereken tek sorun, İrlanda’daki şatolarının mülkiyetinin kimde kalacağıdır. 

Mahkemede kirli çamaşırlar ortaya dökülürken, Daniel artık birlikte yaşadığı, romantik bir ilişki içinde Audrey’nin çöpleri arasında tesadüfen davada müvekkili için çok önemli bir koz olacak bir bilgiye ulaşır. Ve bu bilgiyi davada kullanır. Audrey de çok bozulur ve ayrılmaya karar verir. Yani iki taraf da birbirini seven evli bir çift gibi değil, davayı kazanmaktan başka bir şey düşünmeyen avukatlar gibi davranırlar. Ne aşk ama! 

Sonra, birden Serena’yla Thorne yeniden birlikte olmaya karar verirler. Böylece şatonun mülkiyeti sorunu çözülür. E tabii, Audrey’yle Daniel de yorgan gidince barışırlar. Onlar da devletin yargıcı huzurunda evlenirler. Mallar mülkler bölünmez, biz de kerevete çıkarız. Bu film eğlendirebiliyor mu, güldürebiliyor mu diye soracak olursanız cevabım, hayır. “Cazibe Kanunları” kısa süresine rağmen, bir türlü bitmek bilmeyen bir film. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com