TARİH: 17 Ekim 2009
GAZETE/DERGİ: Birgün
Kıbrıs’ta kaç film çekildi ya da yılda kaç film çekilmekte bilmiyorum. Ama geçen hafta sessiz sedasız bir Kıbrıs filmi vizyona girdi. Basın gösterimi geç yapıldığı için gazetelerde filmle ilgili yazılar çıkmadı. Fakat ‘Akamas’ görülmesi gereken bir film, çünkü Kıbrıs’ın tarihi bizi çok ilgilendiriyor ve film bu tarihe içerden ve dürüst bir bakış getirmeye çalışıyor. Kıbrıs’ta (Rum kesiminde) filmin yasaklara maruz kaldığını da belirtelim. Bu yasaklar aşıldı mı bilmiyorum ama bir dönem filmin gösterimi yasaklanmıştı. Çünkü Türkiye’nin adanın kuzeyini işgal etmesi öncesi döneminde filmin asıl eleştirdiği Rum milliyetçiliği ve onun siyasal temsilcisi olan EOKA örgütü. İşgal sonrası ise bu kez filmin okları daha çok Türk Silahlı Kuvvetleri’ni vuruyor.
İKİ HALK ARASINDAKİ BÖLÜNME
Bir Grek tragedyası gibi kör bir şarkıcının dizeleriyle Kıbrıs’ın bir köyündeki hayatı anlatmakla başlıyor film. Kıbrıs bir Büyük Britanya sömürgesi o dönemlerde. Köyün halkı Türk ama Rumca konuşuyor, hem camiye hem kiliseye gidiyor. İlkokul öğrencisi Ömer (Ömeris), okuldan kovulunca bir Rum çiftçinin yanında çobanlık yapmaya başlıyor. Ömer daha en baştan çiftçinin kızı Rodu’ya aşık oluyor. Ömer’in aşkı genç bir delikanlı olduğunda da sürüyor. Ama Ömer’in hem Türk, hem Müslüman hem de bir çoban olarak Rodu’yla birlikte olması imkânsız gibi. Ömer, Rodu’nun gözüne girmek için Rum milliyetçi örgütü EOKA’ya bile katılıyor. Fakat ne EOKA ona şüpheyle bakmaktan vaz geçiyor, ne de Ömer EOKA’nın faşizan şiddetiyle uzlaşıyor.
Rodu’nun sevdiği EOKA gerillası öldürüldüğünde, Ömer Rodu’yla birlikte olma şansını yakalıyor. Fakat Ömer’in gerekirse vaftiz olurum demesi bile, Rumları ikna etmeye yetmiyor. Rodu bir hileyle Ömer’den kaçırılıyor. Bu arada Kıbrıs artık Türkiye, Yunanistan ve Britanya’nın garantörlüğü altında bağımsız bir devlet olmuştur. Fakat anayasada da müthiş bir ayrımcılık da vardır. Halklar arasında evliliklere zaten yasalar izin vermemektedir. EOKA’cılar Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleşmesi için mücadeleyi sürdürürken, Türkler arasında da taksim yanlıları çoğalır. Türkiye’nin müdahalesine giden darbe ve katliamlar filmde atlanıyor ve müdahale sonrasına geçiliyor. Bu sefer film yağmacı bir karakter sergileyen Türk müdahalesine yöneltiyor eleştirilerini.
Acı bir hikâye Kıbrıs’ın hikâyesi. Filmde görebildiğim kadarıyla müdahaleye kadar masum ve mağdur kesim adanın Türk halkı daha çok. Azınlık olmanın bütün sorunlarını yaşıyorlar ve iki halk arasındaki bölünme aslında müdahaleden önce fiilen yaşanmaya başlıyor. Hatta müdahale sonrasında bile Türk köylülere, kuzeye göçmek dışında bir seçenek bırakılmıyor. Türk subaylara boyun eğmeseler de huzur içinde Rum kesiminde yaşayabileceklerini beklemek zor. ‘Akamas’ eli yüzü düzgün bir film. Karakterleri çok iz bırakmayacak ama filmi görmenizi tavsiye ederim. Sessiz sedasız vizyondan çıkması doğrusu bir ayıp olur.