TARİH: 7 Temmuz 2012
GAZETE/DERGİ: Birgün
Sivas 1993…
“Menekşe’den Önce” Sivas katliamını yaşamış, ruhsal ve fiziksel yaralar içinde hayatta kalmış insanların tanıklıklarına odaklanmış bir film. Zor bir film… çünkü yaşadığımız toprakların ve birlikte yaşadığımız insanların nasıl cehenneme ve cehennem zebanilerine dönüşebildiğini gösteriyor… Kötülük en sıradan şey olmasına rağmen yine de inanılmaz gözükür. Bir insan bir insanı nasıl acımadan öldürür? Bir insan içinde çocukların olduğu bir oteli nasıl yakar? Ya binlerce insan? Çoğaldıkça akıl azalır mı? İnsanlık azalır mı? “Yaksana laa, bak hala eşya atıyor yere!”, “Gaz yok mu, gaz!” sesleri arasında ölümünü beklemek nasıl bir şey… Devletin valisi midir, kimdir bilmem birisi halkı tebrik ediyor hoparlörlerden: “Tepkinizi gösterdiniz, şenlik iptal edildi, şimdi lütfen gidin”… Başarılarının devletçe tescillenmesi kitleyi daha da coşturuyor. Gitmek yerine kalmak, başarılarını içerdekileri yakarak taçlandırmak istiyorlar. En masum taleplerini iletmeye çalışan insanları, gaza boğan, terörist diye içeri atan devlet, bu vahşi kalabalığı tebrik ederek daha da galeyana getiriyor. O devlet ki, laiklik, ateistlik ve halkın dini duygularını bastırmakla da suçlanacaktır günümüzde.
Bazen şaşırıyorum ne direngen bir türüz diye. İçeri atıyorlar, yakıyorlar, işkence ediyorlar, yine de buradayız, yine de ayaktayız, yine de biziz, kendimiz. Sivas’taki, Ankara’daki linççiler, başaramadınız!