TARİH:  17 Kasım 2012
GAZETE/DERGİ: Birgün


Havana’nın ruh hali
“Havana’da 7 Gün”ü, Havana’da seyredeli neredeyse bir yıl oluyor. Yedi yönetmenin yedi ayrı hikâyesinden oluşan bu film doğrusu pek başarılı sayılmaz. Fakat içlerinden bir tanesi var ki filmi seyretmeye değer kılıyor. Filistinli yönetmen Elia Suleiman’ın çektiği bölüm, Havana’daki ruh halini çok başarılı yansıtıyor. Suleiman kendisine Buster Keaton ve Jacques Tati gibi komedyenleri örnek alıyor ve onlar gibi hem oynuyor hem de yönetiyor. Bu tarz oyunculuk anlamında  genellikle ifadesiz bir surat ve tepkisiz bir beden diliyle olaylara tanık olmaya tekabül ediyor. Film boyunca Suleiman, bir beklenti içinde uzaklara bakan ama sokak ortasında eğlenmesini de bilen Havanalıları gözlemliyor. Adada yaşamanın, hem bir özgürlük hem de bir kopukluk duygusu vermesi, sanki orada uzaklarda daha mutlu bir yaşamın olduğu fikri, yokluklarla mücadele hali, Castro’nun sevimli ama bitmek bilmez konuşmaları… Suleiman hepsini saptamış. Bir de aklımda Gaspar Noe’nin çektiği hipnotik ayin görüntüleriyle, Emir Kusturica’nın kendisini ayyaş bir yönetmen olarak canlandırdığı bölümlerden görüntüler kaldı filmden. Bu da bir şey, sonuçta.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2020 -CuneytCebenoyan.com