TARİH: 11 Ağustos 2006
GAZETE/DERGİ: Birgün
‘Ev’li çiftin ‘Ev’sizleşmesi
Brad Pitt’in eski eşi Jennifer Aniston ile Vince Vaughn’un başrolleri paylaştığı ‘Ayrılık’, ne komik olabilmiş, ne de romantik.
Orijinal Adı: The Break Up Yönetmen: Peyton Reed Oyuncular: Vince Vaughn, Jennifer Aniston Joey Lauren Adams Türü: Romantik komedi Ülke: ABD
“Ayrılık”, adı üstünde bir çiftin ayrılmasını anlatıyor. Uzun, sancılı bir süreç bu. Kahramanların bir çift oluş sürecini hemen hemen hiç görmüyoruz. Tanısmaları ise, doğrusu hiç de romantik bir biçimde gerçekleşmiyor. Hatta filmin erkek kahramanı Gary (Vince Vaughn) bu tanışma sırasında o kadar antipatik davranıyor ki, müstakbel hayat arkadaşı Brooke’un (Jennifer Aniston) kalbini nasıl kazanıyor anlamıyoruz. Bir anda onları iki yıldır birlikte oturur halde görüyoruz. Evli değiller ama ortak bir evleri var ve kısa sürede anlıyoruz ki ilişkilerindeki tek ortak noktaları da bu ev.
Gary kardeşleriyle birlikte şehir turları düzenleyen bir şirketin sahibi. İş bölümünde ona düşen görev turlarda rehberlik yapmak. İş dönüşü eve geldiğinde ise tek istediği televizyonda maç seyretmek ve oyun oynamak. Mesleği icabı kültür ve sanattan az çok anlaması beklenebilecek biriyken Gary’nin o taraklarda hiç bezi yok. Brooke ise tam tersi, bale seviyor ve bir sanat galerisinde çalışıyor. Yine baştaki soruya dönüyoruz: Bu iki kişi nasıl bir araya geldiler?
Ama filmin sorunu çiftin nasıl ayrılacağı ve bize de bu sıkıntılı süreci izlemek düşüyor. Sıkıntının temel kaynağı da çiftin ortak kalan tek noktaları, yani evleri. Gayet maddi bir sorun onları bir arada tutuyor kısacası. Ve ev satılınca gerçekten bir şey yitirdikleri hissine kapılıyorlar ilk kez. Belki de evin değeri “Cazibe Kanunları”ndaki gibi çok büyük olsa iki taraf da yarısını kaybetmeyi göze alamayacak ve ilişki o filmdeki gibi sürecekti… Ama boşverecek kadar değersiz bir ev de değil söz konusu olan. Dolayısıyla bir filmi dolduracak kadar uzun süre birlikte kalmalarını sağlıyor çiftlerin. “Ayrılık” sonuç itibarıyla vasat bir film. Kahramanlarının arasında başından itibaren bir kimya oluşmaması, sonuçta kaybedilenin oldukça değerli de olsa bir metadan ibaret olduğu gerçeğiyle başbaşa bırakıyor bizi.
Ama gerçekçi bir film olma iddiasında da değil “Ayrılık”. Benzer bir ada ve temaya sahip olan Daniel Auteiul ve Isabelle Huppert’li Fransız filmi “La Seperation” değil karşımızdaki.
Komik ve eğlendirici olmaya çalışan bir garip romantik komedi “Ayrılık”, ne romantik ne de komik olabilen. Gerçekçiliğiyse filmi önemli kılacak kadar doyurucu değil.